Finans; kişi ya da kurumların faydalanabileceği para ,fon yada sermaye
Finansman;işletmenin ihtiyacı olan para veya fonun sağlanması
Finansal yönetim ,işletmenin ihtiyacı olan sermayenin fonun sağlanarak ,sağlanan fonların yönetilmesidir.
Finansal yönetim daha önceleri sadece muhasebe kayıtlarının tutulması,finansal rapor hazırlanması Fon ihtiyaçlarının karşılanması ile uğraşmıştır. Zamanla işletmenin gelecekle ilgili kararlar alması önem kazandığı için fonksiyonları da çeşitlenmiştir.
Buna göre finansal yönetim fonksiyonları ;
1. yatırım kararları;
2. finansman kararlar;
3. dividant kararları
1- Yatırım Kararları: İşletme faaliyet özelliklerine bağlı olarak kısa veya uzun vadeli reel varlıklara yatırım yapmak zorundadır.(makine bina,araç gereç alımı-reel varlıklara yatırım ;teknik uzmanlık,patent marka –reel olmayan varlıklara yatırım )
işletmenin yatırım yapacağı iki temel varlık grubu bulunmaktadır..
a) Dönen Varlıklara Yatırım Işletmenin ticari mal alması, stok yönetimi,kredili satış yapılmışsa alacakların fona bağlanması, hisse senedi alması,tahvil satın alması, bankaya para yatırması alacaklara yatırım yapması gibi kararlar dönen varlıklara yönelik yatırım kararıdır.
b) Duran Varlıklara Yatırım İşletmenin bina, taşıt, demirbaş, arazi ve arsa gibi
varlıklara yatırım yapmasıdır.
Duran( sabit) varlık alımı ile ilgili olarak verilen kararlara SERMAYE BUTÇELEMESI denir.
Sermayenin uzun sureli varlıklara yatırılması ile ilgili sürece SERMAYE BUTÇELEMESİ denir.
Uyarı :Yatırım kararları verilirken RISK ve GETIRI karşılaştırılarak karar verilir.
Uzun süreli yatırımlarda ilgili risk süre uzun olduğu için daha da artmaktadır.dolayısıyla yatırımdan beklenen getiri ile yatırımın taşıdığı risk birlikte ele alınmalıdırDaha riskli yatırımdan daha fazla getiri beklenmelidir( doğru orantı)
UYARI...! Başka bir şirketle birleşme, bir şirketi satın alma, veya dış ülkelerde is yeti açma Duran varlıklara ilişkin bir yatırım kararıdır.
2- Finansman Kararları
Finans yöneticisinden, işletmeye gerekli olan varlıklara yönelik olarak fon ihtiyacını belirlemesi ve bu ihtiyacın en iyi şekilde nasıl finanse edileceğini ortaya koyması, gerekli fonların nereden, nasıl ve ne zaman karşılanacağına ilişkin kararları alması beklenir.
Bir işletmenin üç temel finansman kaynağı vardır;
a) Ozkaynak Yolu İle Finansman işletmenin hisse senedi ihracı veya oto finansman ( Karın sermayeye eklenmesi) ile kendisine fon sağlamasıdır.
b) Kısa Vadeli Borç Yolu İle Finansman İşletmenin bankadan kredi çekmesi, finansman bonosu veya herhangi bir borçlanma senedi ihracı ile fon sağlamasıdır.
c) Uzun Vadeli Borç Yolu İle Finansman işletmenin tahvil ihracı ile fon sağlamasıdır.
********önemli********
Özkaynak yoluyla fon sağlanması ile borçlanma yoluyla fon sağlanması arasındaki fark ;
Borç yolu sağlanan işletme zarar elde etse kısa ve uzun vadeli borçlarda anapara ve faiz ödemesi zorunludur. Avantajı faiz gider olarak vergiden düşülebilir
Hisse senedi ihracı ile sağlanan fonların geri ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Kar elde edildiği halde kar dağıtılmayabilir
Hisse senedi yoluyla sağlanan fonun riski borçlanmaya göre düşüktür
Finansal yönetime düşen görev, çeşitli seçenekleri risk ve maliyet acısından karşılaştırarak işletmeye en uygun gelecek bir bileşimi oluşturabilmesidir.
3- Dividant Kararları
Faaliyetlerden sağlanan karların ne kadarının işletmede ne kadarının ortaklara dağıtılacağıyla ilgilidir.
Karın ne kadarının dağıtılması gerektiği konusunda karar verilirken, karın işletmede kullanılmasıyla sağlanacak karlılıkla, ortaklara dağıtılması durumunda ortakların tatmini karşılaştırılır.
Büyümenin finansmanında dividantlarin kullanılması, Ülkemizde olduğu gibi sermaye piyasasının gelişmekte olduğu ilkelerde sık görulen bir finansman biçimi olmaktadır.
İşletmelerde Finans Bölümünün Yapısı
a) Küçük işletmelerde yatırım ve finansman kararları tek bir tepe yöneticisi tarafından verilir.
b) Büyük işletmelerde ise üst yönetim finansal kararları verirken Pazarlama müdürü, üretim müdürü gibi bolum yöneticileri de yatırım kararlarını verir. Büyük işletmelerde finans bölümünde çalışan iki temel görevli bulunmaktadır. Bunlar haznedar ve kontrolördür.
*1.Haznedar( fon yöneticisi):işletmelerde yatırım ve finansman kararından sorumlu kişidir
****görevleri *****
Banka ilişkileri,
nakit yönetimi
finansman, kredi yonetimi,
dividant odemeleri,
sigorta,
emeklilik fonların yonetimi
gibi konularla ilgilenir.
Haznedar FON YÖNETİCISI olarak da adlandırılır.
Finans yöneticisinin temel görevi fonların sağlanması ve yönetimidir.
2.Kontrolör( muhasebeci)
***görevleri *****
Mali tabloların hazırlanması,
iç denetim,
bordro işlemleri,
kayıtların koruması,
bütçelerin hazırlanması,
muhasebe,
vergi
gibi konularla ilgilenir.
Kontrolörün diğer adi MUHASEBECI'dir.
Muhasebecinin temel görevi fonların etkin bir biçimde kullanılıp kullanilmadiginı kontrol etmektir.
Büyük işletmelerde genellikle fon yöneticisinin ve muhasebe yöneticisinin faaliyetlerini yönetmek üzere genel müdür yardımcısı düzeyinde mali işler yöneticisi vardır. Mali işler yöneticisi daha çok işletmenin mali politikalarının belirlenmesiyle uğraşır.
ISLETMELERİN AMAÇLARI
İşletmelerce genellikle benimsenen başlıca amaçlar şu şekilde sayılabilir:
- Mal ve hizmet üreterek toplum refahını arttırmak-----sosyal amaç
- işletmede istihdamı sürekli kılmak. ------>sosyal amaç
- İşletmenin sürekliliğini sağlamak.-------->sosyal amaç
- Üretimi ve satışları arttırmak.
- İşletmenin piyasa payını arttırmak.
- Işletmenin büyümesini sağlamak.
- Işletmenin karını maksimum yapmak.
- Işletmenin değerini maksimum yapmak.
Yukarıda sayılan amaçlardan ilk üçü sosyal amaçlar olarak nitelendirilebilirken, diğerleri son iki amaca hizmet ederler.
Önceleri işletmelerin klasik nihai amacı olarak tanımlanan "kar maksimizasyonu ya da karın en çoklanması " kavramı, gelişen ekonomik koşullara ve değişen değer yargılarına cevap verememekte ya da rasyonel olmayan kararların alınmasına neden olmaktaydı.
Günümüzde bu amacın yerine ve bu amacın eksikliklerini tamamlayan "işletme değerini maksimum yapma "çağdaş nihai amaç olarak kabul görmektedir.
İşletmenin klasik amacı ; kar maksimizasyonu
Çağdaş yaklaşım ;işletme değerini maksimum yapma ,hissedarların servetini ya da varlıklarını maksimum yapma
Kar maksimizasyonun en önemli dezavantajı;
Risk ve zaman faktörünü dikkate almaz
işletme değerini maksimum yapma
işletmenin dolayısıyla hisse sahiplerinin değerini maksimum yapma
kararlar alınırken yatırım mı finansman kararı mı olduğuna dikkat edilmelidir
-yatırım kararında yatırımın işletmeye sağlayacağı işletmenin sermaye maliyeti ve bu yatırım riskine bağlı olarak belirlenen iskonto edilmesiyle bulunan nakit akışlarının bugünkü değeri en büyük olan yatırım seçilmelidir
-finansal karar alırken hangi finansman seçeneğinin maliyetinin en düşük olacağı araştırılmalıdır değişik zamanlardaki nakit çıkışlarının bugünkü değeri hangi seçenekte düşükse o seçenek işletme değerini maksimize eder.
İşletmenin piyasa değeri ;hisse senedi ihraç etmişse hisse senedinin fiyatıyla ölçülür
Hisse senedi piyasa değeri ; menkul kıymetler piyasasında işlem gören snetlerin piyasa da oluşan değeridir
Hisse senedi piyasa fiyatı işletmenin performansını ölçen göstergedir
Hisse senetlerindeki değer kaybı işletmenin piyasa değeri kaybıdır ( doğru orantı)
Hisse senedine talep artarsa hisse senedinin değeri dolayısıyla işletmeninde değeri artar
İşletme için ( birincil)normatif amaç ; işletmenin piyasa değerini yani hissedarların varlıklarını maksimum yapmadır
İşletmenin değerini maksimum yapma zaman ve risk faktörü dikkate alır.
FİNANSMANIN TARİHSEL GELİŞİMİ
1930 öncesi –finanslama ya da bilançonun pasifi ile ilgili olarak borçlanma ve sermaye üzerinde yoğunlaşmış
1930- ekononik bunalıma bağlı olarak gelişen fiyat düşmeleri kredi sıkıntısı ve tasfiye iflas ile karşı karşıya kalmışlar ayakta kalan işletmeler yeniden düzenleme ile kendilerine likidite durumlarını düzeltme yolunu seçmişlerdir
1940-50- kantitatif tekniklere yer verilmiş( istatistik) ilk defa finansal yönetimde fonların kullanımı ,bilançonun aktif tarafıyla ilgilenilmiş sermaye bütçelemesinde iskonto edilmiş nakit akış tekniği kullanılmıştır
1960- sabit aktiflerle döner aktiflerin dağılımında optimizasyon ve istatistiksel teknikler kullanılmıştır.
1970-işletme ve hissedarların varlıklarını maksimum yapmada riskle yükseltilmiş modeller geliştirilmiş
1980- finansal kararlarda bilgisayarlı uygulamaların önemi artmıştır sermayenin dolaşım hızı artış göstermiş .teknolojik gelişmeler ile bilgisayardaki hızlı artış bilgiye hızlı ulaşımı ve maliyet düşmesini sağlamıştır
finans fonksiyonu üzerinde etkili olan diğer gelişmeler ;
-işletmelerin büyük ölçekte faaliyette bulunmaları
-çok çeşitli ürün üretilip çeşitli piyasalara sunulması
-araştırma geliştirmeye önem verilmesi
-büyümeye verilen önem
-işletmeler arası birleşme ve satın almanın yoğunlaşması
-rekabetin artması kar marjının daralması
bu sebeplerden dolay ı finans yöneticisinin karar alması zorlaşmış ve daha riskli hal almıştır
FİNANSAL YÖNETİM VE DİĞER DİSİPLİNLER
Finansal yönetimde ilişkili olunan disiplinler
-muhasebe,iktisat,pazarlama ,üretim,istatistik
muhasebe ; finans yönetimi için gerekli verileri sağlar nakit akışları için verileri muhasebe sağlar
iktisat;
mikro ; işletmelerin bireylerin ve ailelerin iktisadi kararlarıdır
makro ;ekonomiyi bütün alır
finans yöneticisi özellikle mikro ekonomiden uzun vadeli yatırım kararı almada nakit,stok ve alacakların yönetiminde faydalanır
pazarlama,üretim ve istatistik ; finans yöneticisinin günlük kararlarıyla ilgilenirler .pazarlamada yapılacak yeni ürünlerin geliştirilmesi ,öngörülen nakit akışları ,sermaye harcamaları değerlendirilmesi yönetim problemlerini analiz etme de faydalanılır.
FİNANSAL YÖNETİM VE İŞLETMELERİN HUKUKİ YAPILARI
BİREYSEL İŞLETMELER
-tüzel kişiliği yoktur
-üçüncü şahıslara karşı tüm varlıklarıyla sorumludur
-kuruluş için yazılı bir sözleşmeye gerek yoktur
-belirli bir sermaye tavanı yoktur
tüm varlığıyla sorumlu olduğu için krediyi kolay bulur fakat geri ödenemezse alacaklı tüm haklara sahip olur.tek kişi karar aldığı için hata yapma olasılığı artmaktadır.
ORTAKLIKLAR
-ŞAHIS
1-adi 2.kollektif 3. sermayesi paylara bölünmüş komandit
SERMAYE ORAKLIKLARI
1.anonim 2.limited
adi ortaklık ( adi şirket) herhangi bir şekil şartına tabi olmaksızın sözlü anlaşma ile kurulan ortaklıktır ortaklar sınırsız sorumludur.
Kolektif şirket ; belirli bir şekli şartı ve belli bir unvan altında oluşan ortaklıktır.Ortaklar tüm varlıklarıyla müteselsilen sorumludur
Sermayesi paylara bölünmüş komandit :ortaklarından bazıları sınırsız sorumlu iken bazıları koyduğu sermaye oranında sorumlu olan ortaklık türüdür.sınırlı sorumlu ortaklarınpayları yalnızca sözleşmede yer alır .herhangi bir pay senedi verilmez
Limited ortaklık ; iki veya daha fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından ticari unvan altında kurulan ortaklarının sorumluluğu koydukları sermaye ile sınırlı esas sermayesi belirli olan ortaklık türüdür.
Ortaklara sermaye payları için pay ( hisse senedi ) verilmez.
Sermaye artırmak ya da ortakların genişletebilmek için ortakların oy birliği gerekir .tahvile ihraç edemezler .
Yeni ortakların alımı başka finanslama olanaklarının sağlanması güçtür
Anonim ortaklık;bir ünvana sahip ana sermayesi belli ve paylara bölünmüş olan borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu olan ortaklıktır.
Sermayenin paylar bölünmesi ve hisse senediyle temsil edilmesi piyasalarda kolayca el değiştirlmesine olanak sağlar
İk türü vardır
Halka açık
Halka kapalı ( aile şirketi)
Halka açık
-250 üzerinde ortak
- spk ilgilenir
-tedrici kurulur
-sermaye artırımında
kayıtlı sermaye sistemi
kolaylık sağlamıştır
halka kapalı
-250 ye kadar ortak
- ttk ya göre işlem
- ani kurulur
- sermaye artırımı için
-genel kurul olağanüstü toplanır
kayıtlı sermaye sistemi ; esas itibariyle sermaye artırımı sistemi olup sermayenin daha az formaliteyle artırılabileceği sistemdir..hakla açık anonim şirketlerde uygulanır.kayıtlı sermaye tavanı tamamen spk takdirine bırakılmıştır.sisteme geçiş içiş için başlangıç sermayesi olmalıdır .çıkarılmış sermaye şirket ünvanı ile birlikte gösterilmelidir .
tahvil çıkarma yetkisi halka açıkta ana sözleşme ile yönetim kuruluna bırakılabilir
Paranın Zaman Değeri
Paranın zaman değeri zaman tercihinden doğan paranın zaman değeri ,enflasyon nedeyle paranındeğerinin düşmesinden farklı bir kavramdır.
Çünkü enflasyon olsun ya da olmasın paranın bir zaman değeri vardır
Finansal kararlarda rasyonelliği yakalayabilmek için paranın zaman değerini hesaplamak gerekir. Yatırım ya da finansmanla ilgili farklı zaman noktalarında farklı miktarda para giriş çıkışları söz konusu olduğu için paranın zaman değeriyle ilgili hesaplamaları bilmeden karar verilmesi yanlış olur
Araya zaman girmesi bugünkü parayı diğerine göre değerli kılar.parayı sunan açısından o günkü kullanım hakkından vazgeçmenin bir getirisi olmalıdır.değilse bu hakkın ertelemesi bekletilmez.
Parayı talep eden açısından değerleme yapıldığında sonraki zamanda tüketeceği parayı bugünden tüketebilme hakkının elde etmenin bir bedeli olmalıdır.Bu bedele faiz adı verilir.Bu bedel paranın zaman değerinden doğmaktadır
Enflasyon paranın zaman değerini artırır.
*****eğer piyasa faiz oranı enflasyon oranına eşitse paranın bugünkü kullanım hakkından vazgeçilmesinin bir bedeli olmayacaktır.
**** Piyasa faiz oranı enflasyon oranının altında çıktığında ise negatif faiz ortaya çıkar. Bu durumda paranın bugünkü kullanım hakkından vazgeçmenin karşılığı alınmadığı gibi ,enflasyon nedeniyle paranın değeri de düşmüş olacaktır.
enflasyon dışında paranın zaman değerini etkileyenler
-likidite
-ödenmeme riski
-vade riski
Risk arttıkça uygulanacak faizinde artması gerekir.
Araya giren zamanın uzaması---->belirsizlik ve riski artırır
Basit faiz .
Faiz hesaplamalarında basit ya da bileşik faiz kullanılır.genellikle kısa vadeli finansal işlemlerde basit, uzun vadeli işlemlerde bileşik faiz kullanılır. Ancak günümüzde kısa ve uzun vade anlayışının ülkelere ,piyasanın özelliklerine göre değişmesi faizlerin çok yükselmesi nedeniyle kısa vadeli işlemlerde de bileşik faiz uygulamasına gidilmektedir.
Basit faizde ödenecek faiz borç alma durumunda ,kazanılacak faiz para yatırma durumunda ortaya çıkar ve ana para üzerinden hesaplamalar yapılır.
Faiz=anapara*devre faiz oranı*süre
I=P*i*n/12
NOT: faiz hesaplanırken ay,yıl olarak hesaplanacaksa değerlerde ilgili süreye göre düzenlenerek hesaplanmalıdır.
Örnek: 240.000 tl anapara, 4 aylığına %80 basit faizle bankaya yatırılmıştır.faiz tutarı nedir?
I=240.000*0.8*4/12
=64.000
Örnek : 10 ay vadeli % 90 faizle bankaya yatırılan bir miktar para karşılığında 450000tl faiz alınmıştır.Yatırılan para kaç liradır?
I=p*i*n
450000=p*0.9*10/12
450000*12/0,9*10= 600000 tl ana para
örnek :Bir işletmenin 6 ay vadeli 800 liralık krediye ihtiyacı vardır. Bu parayı x bankasından % 50 faizle kullanması durumunda ödeyeceği faiz nedir?
I=800*0.5*6/12 = 200
örnek :Bir bankaya yatırılan 3 yıl vadeli, % 42 yıllık faizli 10000 TL'nin basit faiz esaslarına göre faizini hesaplayınız
I=p*i*n=> I=10000*0,42*3=1260
BASİT FAİZDE GELECEKTEKİ DEĞER
Gelecekteki değer ; bir yatırımın faiz kazandıktan sonra bulacağı değerdir
Yani anapara ile faizin toplamı anaparanın gelecekteki değerini gösterir
Basit faizde gelecek değer = anapara+ anapara*devre faiz oranı*süre
S= p+p*i*n veya S= p*(1+i*n)
Örnek : bir bankaya % 45 faizle yatırılan 250 yl karşılığında 4 yıl sonunda hangi miktarda para geri alınacaktır.
Not : süre yıl olarak verilmiştir
S=250+(250*0,45*4)
S= 250+450
S=700
BASİT FAİZDE ŞİMDİKİ DEĞER
Gelecekteki bir paranın şimdiki değerini bulma için faydalanılır.bu işlem iskontolama da denir
İşletme gelecekteki değere göre şimdiki değer kıyaslamasını bir malın alımında karşılaştırma yapmak için kullanabilir ,borç ödemede ya da elindeki senedin bugünkü değerine ulaşılmada faydalanabilir
BASİT İSKONTO
-basit iç iskonto; iskonto tutarının peşin değeri üzerinden hesaplanmasıdır
-basit dış iskonto;senedin vadeli değeri üzerinden hesaplanmasıdır.
Basit iç ya da dış iskonto yöntemiyle senet kırdırma dışında finansman ,hazine bonosu gibi kısa vadeli finansal varlıkların alışverişlerinde de kullanılır.Bu tür finansal varlıkların üzerinde yazılı değer vade değerini gösterir.bunların ilk ihracında ya da alan yatırımcıların tekrar satmasında o günkü değeri iç ya da dış iskontoyla bulunabilir
BASİT İÇ İSKONTO
İç iskontoda iskonto miktarı peşin değer üzerinden hesaplanır.
İç iskontoya göre iskonto edilmiş değer için P
Senedin vadeli değeri için S
Senedin yıl cinsinden vadesi için n
Senedin kırdırılmasında kullanılacak iskonto oranı da i ile
Gösterildiğinde
P= S / ( 1+i*n)basit faizde şimdiki değer formulü)
örnek : bir işletme paraya olan ihtiyacı nedeniyle elindeki vadesine 3 ay kalmış 750 lira vade değerli senedi bankaya kırdırmak istemiştir.Bankanın uyguladığı iskonto oranı %55 olduğuna göre senedin peşin değeri nedir?
P= 750/(1+0,55*3/12) =659,340
9 ay vadeli, 900 milyon TL nominal değerli bir senedin %40 iskonto oranıyla ve iç iskonto yöntemiyle kırdırılması durumunda senedin peşin değeri kaç TL olur?
p=900/(1+0.40*9/12)=900/1,3=692,307
örnek : 92 gün vadeli 100 lira nominal değerli hazine bonosu için belirlenen iskonto oranı %56 olmuştur.iç iskontoyla satışa sunulan hazine bonosu için satış fiyatı ne olacaktır?
P= 100/(1+0,56*92/365)= 87.630
(92 günlük 100 liralık hazine bonosu 87 liraya satın alınacak vade dolduğunda hazine bonosu iade edilerek 100 lira alınacak aradaki fark faiz getirisi olacaktır)
Not: vade gün olarak verildiğinde yıl bazında gün değeri 365 alınır.
Hazine bonosu ikinci piyasalarda satışa sunulabilir vade tarihine kadar hazine bonosu alanlar istedikleri an satışa sunabilirler .
Örnek : 120 gün vadeli 200 lira nominal değerli hazine bonosu satın alındıktan 45 gün sonra satılmak istenmiştir.satışta iç iskonto yöntemi kullanılacaktır.belirlenen iskonto oranı %50 ise satış fiyatı ne olur?
120 -45= 75 gün
P= 200/ (1+0,50*75 /365)= 181,4
BASİT DIŞ İSKONTO
İskonto vadeli değer üzerinden hesaplanır.
P=S(1-i*n)
Örnek : 5 ay vadeli 500 nominal değerli senedin %60 iskonto oranıyla dış iskonto yöntemine göre kırdırılması durumunda peşin değeri kaç lira olur?
P=S(1-i*n)
P= 500*(1-0.6*5/12)=375
Kısa yol :
(iskonto miktarı=500*0.6*5/12=125 peşin değer =500- 125=375)
BİLEŞİK FAİZ
Faiz üzerinden yeniden faiz hesaplandığı tutardır.
Bileşik faizde basit faizde olduğu gibi yalnızca anapara ( başlangıç sermayesi) üzerinden hesaplama yapılmaz,her devre kazanılan faiz ana paraya ilave edilerek her devre değişen sermayeye ulaşılır.değişen sermayelere yeniden faiz hesaplaması yapılır.
Basit faizde her devre faiz bankadan çekilirken bileşik faizde çekilmeyip anaparaya eklenmektedir.Basit ve bileşik faizde faiz oranları yükseldikce ve süre uzadıkca kazanılan getiri de fazla olacaktır . Bu yükseliş bileşik faizde daha fazla olacaktır.
ANİÜTELER
Belirli bir zaman süreci içinde eşit aralıklarla verilen ya da alınan eşit ödemeler dizisine aniüte adı verilir
Aniütelerde ödemelerin ve ödeme aralıklarının eşit olması yanında vade boyunca faizde değişmemektedir.
Kira ödemeleri,tahvil faizleri,eşit taksitlerle geri ödenecek krediler gibi ödemeler aniünitelere örnek olarak verilebilir.Aniüniteler ödemelerin başlama noktasına göre ,devre başı ve devre sonu olarak gruplandırılırlar.bazı aniünitelerde periyodik ödemeler devrenin başında yapılırken ( örnek kira ), bazılarında devre sonunda ( örnek kredi ödemeleri ) yapılır.
Ödemeleri her devre sonunda yapılan aniünitelere normal aniüte denir
ANİÜNİTELERDE GELECEK DEĞERİ
AGD= aniünite gelecek değeri
A= devre faiz tutarı ( eşit taksit)
n= süre
i=devre faiz oranı
ANİÜNİTENİN BUGÜNKÜ DEĞERİ
Sürekli olarak eşit miktarda ödemeler olduğunda aniünite hesaplamasında vade olmadığı için eşit ödemelerde süre sonsuz olarak (∞) değerlendirilir
ABD= A/i
N=(∞)
Örnek : bir işletmenin hisse senedine her yıl 100 ytl kar payı taahhüt edilmektedir.Bu hisse senedi piyasa da 5000 ytl ye satıldığına göre yatırımcının getiri oranı nedir?
5000=100 /i i=%2
GECİKTİRİLMİŞ ANİÜNİTELERİN BUGÜNKÜ DEĞERİ
Bazen ödemeler belirli bir süre geçtikten sonra başlayabilir .
BORÇ AMORTİSMANI
Uzun vadeli borç ödemelerinde genellikle eşit taksitlerle ve eşit zaman aralıklarıyla geri ödenirler
ENFLASYON ORANI VE FAİZ ORANLARI
Enflasyon ; zaman içinde mal ve hizmet fiyatlarının ortalama düzeyinin yükselmesidir.>Farklı zaman noktalarındaki mal ve hizmet fiyatlarının karşılaştırılması paranın satın alma gücündeki değişmeler yüzünden anlamlı olmaz Bu d urumda mal ya da hizmetin nominal değeri yerine reel değerlerin karşılaştırılması gerekir
Paranın ya da kredinin de enflasyondan etkilenmemesi kaçınılmazdır .enflasyonist ortamlarda nominal faizden çok reel getiriyi bilmeleri gerekir
Reel getiri; enflasyondan arındırılmış getiridir
Reel getiri oranı ; para arz edenin satın alma gücündeki artıştır. Satın alma gücünde bir artış yoksa reel getiri elde edilmemiş demektir..
nominal faiz % 40 ,enflasyon % 40 ise reel getiri sıfır olur,nominal faiz enflasyonun altında yer alırsa zarar söz konusu olur.
Reel getiri oranı ekonomide tasarruf hacmi ve sermayenin verimliliği gibi uzun süreli faktörlere bağlı olması nedeniyle genellikle değişmez özelliktedir.Enflasyon ise sürekli dalgalanma gösterebilir.dolayısıyla enflasyon riskinin yüksek olduğu ortamlarda enflasyonun dikkate alınması gerekir
1+reel faiz oranı= ( 1+nominal faiz oranı )/ (1+enflasyon oranı)
örnek : devlet tahvilinin nominal faiz değeri %50 enflasyondan beklenen oran % 46 ise reel getiri oranı nedir?
1+reel faiz oranı= (1+0.50)/ ( 1+0.46)
1+ reel faiz oranı = 1.50/1.46 reel getiri = 1.02-1= % 2
Finansal Analizin Önemi ve Kullanıcıları
İşletmelerde yöneticilerin birincil amacı,işletmenin piyasa değerinin en yükseğe çıkartılmasıdır.Bu amaca ulaşmak için finans yöneticisi risk ve karlılığı dikkate alarak karar almalıdır.
Finans yöneticisinin temel kararları
-ihtiyaç duyulan kaynakların sağlanması
-sağlanan kaynakların dönen ve duran varlıklara yatırımda kullanılması
-kar payı dağıtımı kararı
bu kararları alabilmesi analiz ile mümkündür .Elde edilen veriler ile işletmenin gelecek ile ilgili kararlar alması kolaylaşır. Karar verecek olan sadece finans yöneticisi değil işletmeyle ilgili çıkarı olan başkalarıda analize ihtiyaç duyar
İşletmelerin finansal tablolarını kullanarak,analiz yapan diğer gruplar:
* Kredi verenler---- işletmenin borç ödeme yeterliliğini öğrenmek için
* Sendikalar------çalışan haklarını koruma ve yöneticilere öneride bulunmak için
* Yatırımcılar------halka açık olan aş lerde yatırım kararı almak için
* Kamuoyu ( Araştırmacılar,Öğrenciler,sivil toplum örgütleri)-------yapılacak çalışmalarında örnek
*Kamu kurumları --------vergi ,sigorta işlemlerinin takibi için
Finansal Analizde Kullanılan Finansal Tablolar:
Finansal Tablolar: Finansal bilgi sistemi süreci içinde kaydedilen ve toplanan bilgilerin,belirli zaman aralıkları ile bu bilgileri kullanacak olanlara iletilmesini sağlayan araçlardır.
Finansal tablolarda aşağıdaki özellikler olmalıdır
-genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre düzenlenmiş olmalıdır
-bilgiler doğru ve güvenilir olmasıdır.Yani genel kabul görmüş muhasebe ilkesine uygunluk ve işletmeyi ilgilendiren olaylardan oluşmalıdır
-bilgileri denetleyen kişi mutlaka bağımsız bir kişi olmalıdır.
Bilanço: Belli bir tarihte işletmenin sahip olduğu varlıkların neler olduğunu ve bunların hangi kaynaklardan sağlandığını gösteren tablodur.
Gelir Tablosu: İşletmenin belli bir döneminde elde ettiği tüm gelirler ve aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net karını veya zararını kapsayan tablodur.
Bağımsız denetim : Finansal analiz sonuçlarının anlamlı ve yararlı olabilmesi için finansal tablolardaki bilgilerin işletme ile bağlantısı olmayan bağımsız bir uzmanca denetlenmesine bağımsız denetim adı verilir.
FİNANSAL ANALİZ TÜRLERİ
Finansal analiz;
*Kapsamına,
*Amacına ve
*Analizi yapanın kimliğine göre
3 farklı şekilde sınıflandırılır.
a-Kapsamına göre:
Kapsamına göre finansal analiz statik ve dinamik olmak üzere ikiye ayrılır.
1-Statik Analiz: Belirli bir tarihte düzenlenmiş veya belirli bir döneme ait finansal tablolarda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin tespiti ve değerlendirilmesine yönelik analizdir.Statik analiz tek bir dönemle ilgili olarak yapılır.
2- Dinamik Analiz: İşletmelerin birbirini takip eden dönemlere ait finansal tablolarında yer alan kalemler arası ilişkinin ve bu kalemlerin zaman içerisinde göstermiş olduğu eğilimlerin belirlenmesi ve yorumlanması şeklindeki analize DİNAMİK ANALİZ adı verilir.Dinamik analiz belli bir faaliyet dönemine ait bilgilerin geçmiş dönemlerle karşılaştırılarak değişim,eğilim ve ilişkilerinin belirlenmesi,olumlu ve olumsuz gelişmelerin görülmesini sağlar.Bu da statik analize göre dinamik analizin üstünlüğünü teşkil eder.
b-Amacına Göre :
Amacına göre finansal analiz
* Yönetim analizi
* Yatırım analizi ve
* Kredi analizi olarak üçe ayrılır.
1-Yönetim Analizi : Yönetim analizinin amacı işletme faaliyetlerinin başarısını ölçme,hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını belirleme,olumsuz sonuçların nedenlerini araştırma,geleceğe ilişkin kararlar alma,üretim politikalarını geliştirme ,sağlıklı kararlar alarak verimliliği ve karlılığı arttırma olarak özetlenebilir. *Çalışmaların etkinliğini sağlamak ve alınacak kararlara dayanak olmak üzere yapılan analiz türü,Yönetim Analizi dir.
2- Yatırım analizi: Bir işletmenin mevcut ve potansiyel hissedarları ile işletmeye uzun vadeli kaynak sağlayan ya da sağlamayı düşünen kişilerce yapılan analizdir. *Yatırım Analizinin temel amacı,işletmenin gelecek dönemlere ilişkin kazanma gücünü saptamaktır.
*Bir işletmenin mevcut ve potansiyel hissedarları ile işletmeye uzun vadeli kaynak sağlayan kişilerce yapılan denetim YATIRIM ANALİZİ dir.
3- Kredi Analizi : İşletmenin likidite gücünü ortaya koymak ve kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini saptamak amacıyla,genellikle kredi veren kuruluşlar tarafından yapılan analizdir.
*İşletmenin likidite durumunun ve kısa vadeli borçlarını ödeme kabiliyetinin saptanması amacıyla yapılan analiz türü Kredi Analizi dir.
c – Yapanın Kimliğine göre Finansal analiz :
Bu tür mali analiz :
İç Analiz ve
Dış analiz olarak ikiye ayrılır.
1-İç Analiz : Analizi yapan analist eğer işletme içinden bir kişi ise buna iç analiz denilir.İç analizde analizi yapacak olan kişi işletmenin dış kullanıma da açık olan bilanço ve gelir tablosu yanından işletmede mevcut diğer tüm belge ve bilgilerden yararlanır.Bu nedenle İç analizde,işletmenin karlılığı,verimliliği,ekonomik ve mali yapısı detaylı bilgilere dayanılarak ortaya konulabilir.
2- Dış Analiz : Analizi yapan kişi eğer işletme dışından bir kişi ise yapılan analize dış analiz denilir.Dış Analizde analist işletme yönetiminin üçüncü kişilerin kullanımı amacıyla yayınlamış olduğu finansal tablolar ve bunların dip notlarında yer alan bilgilerden yararlanma yoluyla analiz yapar.Dış analizi,işletmeyle ilgisi bulunmayan satıcılar,kredi kurumları,işletmeye yatırımda bulunmak isteyen potansiyel yatırımcılar yapar.
FİNANSAL ANALİZDE KULLANILAN TEKNİKLER :
Finansal analizde kullanılan başlıca teknikler Şunlardır :
-Oran Analizi
- Karşılaştırmalı Tablolar Analizi
-Yüzde Yöntemi İle analiz ( Dikey Analiz )
-Eğilim Yüzdeleri yöntemi ile analiz ( Trend Analizi )
ORAN ANALİZİ:
Oran analizi,Bilanço ve gelir tablosunda yer alan kalemlerin birbirine oranlanması ile yapılan analizdir.
Oranlar,işletme faaliyet sonuçları ile mali durumunu değerlendirmedeki kullanış amaçları dikkate alınarak sınıflandırılırlar.Bu sınıflandırmaya göre oranlar :
-İşletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünü ölçen oranlar LİKİDİTE ORANLARI
-Varlıkların kaynaklarını gösteren oranlar FİNANSAL YAPI İLE İLGİLİ ORANLAR
-Varlıkların ne derece etkili olduğunu gösteren oranlar FAALİYET ORANLARI
-Satışlar,aktifler özsermaye üzerinden işletmenin karlılığını ölçen oranlar KARLILIK ORANLARI
-Piyasa performansını değerlendirmede kullanılan oranlar
olarak beş ayrı başlıkta toplanabilir
LİKİDİTE ORANLARI :
Likidite oranları,işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü ölçmek için hesaplanır.Likidite oranları hesaplanarak,işletmenin net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığı tespit edilmeye çalışılır.Bir işletmenin likidite oranlarının yüksek çıkması,kısa vadeli borçlarını ödemede bir sorunla karşılaşılmayacağını gösterir.
*İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü gösteren oranlara Likidite Oranları denilir.
1.Cari Oran :
Dönen Varlıklar/ Kısa vadeli borçlar=2
Normal şartlar altında işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini ortaya koyan bir orandır.Üretim işletmeleri için genel kabul görmüş değeri 2 olarak alınmaktadır.Fakat bazı durumlarda bu oranın 2’nin üzerinde olması yetersiz olarak kabul edilirken,bazı durumlarda da 2 ‘nin altında olması yeterli olabilmektedir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde;
-Uzun vadeli kredi sağlama güçlüğü olduğundan
-Sermaye piyasasından fon sağlama olanakları sınırlı olduğundan
-Enflasyonun daima yüksek olması nedeniyle artan işletme sermayesi ihtiyacı kısa vadeli borçlarla finanse edilmeye çalışıldığından
-İşletmelerin öz sermayeleri yetersiz olduğundan
cari oranın 1.5 sevisinde olması yeterli kabul edilir.
2.Likidite oranı < Asit test oranı > :
Dönen varlıklar – Stoklar / Kısa vadeli yabancı kaynaklar=1
Dönen varlıklar içerisinde en düşük likiditeye sahip olan varlıklar stoklardır.Stoklar istenildiği zaman,istenilen fiyattan paraya çevrilemezse,vadesi gelen borçların ödenmesi sorun olabilir.Cari oran,tüm dönen varlıkları hesaplamaya dahil ettiğinden çok genel,kaba bir ölçüdür.İşetmenin likidite durumunu biraz daha hassas şekilde ölçebilmek için likidite oranı kullanılır.
Bu oranın genel kabul görmüş standardı 1’dir.Oranın 1 olarak bulunması,işletmelerin kısa vadeli yabancı kaynaklarını,olağanüstü durumlarda hazır değerleri ve süratle paraya çevrilebilen değerleri ile rahatlıkla karşılayabileceğini gösterir.Ülkemizde işletmeler genellikle kısa vadeli kredilerden yararlandıkları için bu oran 1’in altında olabilmektedir.
3.Nakit oranı< hassas oran >:
Hazır değerler + Menkul değerler(Geçici yatırımlar ) / Kısa Vadeli Borçlar=0.20
*İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini en hassan ölçen oran,Nakit Oranı dır.
Nakit oranı para ve benzeri varlıklarla geçici yatırımların kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesi suretiyle hesaplanır.Likidite oranından daha keskin olan bir oran olan nakit oranı sektörden sektöre farklı olmakla birlikte 0.20 olması yeterli kabul edilir.Fakat diğer oranlarda olduğu gibi bu oran da ülkemizde genelde 0.20 ni altında çıkmaktadır.
Cari oranın yüksek olması kısa vadeli borçlarda bir sorunla karşılaşılmayacağını gösterir yalnız çok yüksek çıkması durumunda dönen varlıkların atıl kaldığı, kar fırsatlarının iyi değerlendirilmediğini açıklar .cari oran dışında diğer oranlara bakarak işletmenin borç ödeme gücüne bakılmalıdır
-asit test oranı : kısa vadeli borç ödemede vadesi gelen borçların ödenmesinde stokların paraya çevrilmesi zor görünüyorsa stoklar düşüldükten sonra ödemeye bakılmasını öngörür beklenen rakam 1 çıkmasıdır .işletmenin kısa vadeli yabancı kaynaklarını olağanüstü durumlarda paraya çevrilebilecek değerlerle kolaylıkla karşılayabileceğini açıklar
- nakit oranı işletmenin stoklarını elden çıkaramama alacaklarını tahsil edememe durumunda hazır değerlerle ve menkul kıymetle sağlamasını öngörürü .0.2 çıkması beklenir
likidite oranlarında dönen varlıklar gerçek değeriyle gösterilmelidir.
Alacakların tahsil süresi alacak devir hızı stok devir hızı işletme sermayesi devir hızı dikkate alınmalıdır. Stok ve alacak devir hızı yüksek ise daha düşük likidite ile çalışılabilir
Örnek
Hazır Değerler 4 milyar
Kısa Vadeli Borçlar 12 Milyar
İşletmenin nakit oranı % kaçtır?
Nakit Oranı = Hazır Değerler + Geçici yatırımlar ( menkul kıymetler ) / Kısa vadeli Borçlar
= 4 / 12
= 0.33
Örnek-
Uzun Vadeli Borçlar 20.000
Hazır Değerler 5.000
Alacaklar 10.000
Stoklar 15.000
Geçici Yatırımlar 6.000
Duran Varlıklar 25.000
Cari Oran 1.5
*a.Kısa vadeli borçlar ne kadardır?
Cari oran = Dönen varlıklar / KVB
1.5 = 36 / KBVB
KVB = 36 / 1.5
KVB = 24.000
*b. Öz Sermaye Kaynaklar Ne kadardır?
ÖS = (Dönen varlıklar + Duran Varlıklar ) – ( Kısa vadeli Y.K + Uzun vadeli Y.K )
ÖS = 36 + 25 - 24 + 20
61 - 44
= 17
c- Yukarıdaki bilgilere göre Asit Test( Likidite ) Oranını bulunuz.
Asit-Test Oranı = ( Dönen varlıklar –Stoklar)/ KVB
36 – 15 / 24
0.87
FİNANSAL YAPI İLE İLGİLİ ORANLAR :
İşletmenin kaynak yapısına finansal yapı adı da verilir. Finansmanın temel ilkesinde dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklarla ,duran varlıkların uzun vadeli yabancı kaynaklarla veya sermaye ile karşılanmasıdır.finansal yapı daha çok borç verenlere güven hissi sağlamak açısından önem arz eder.işletmeye binecek faiz yükü belirlemede de finansal yapı oranları dikkate alınmalıdır.
*İşletmenin mali yapısı ve uzun vadeli borç ödeme gücünü gösteren oranlara Finansal Yapı İle ilgili oranlar adı verilir.
-Borçlanma ( kaldıraç oranı) işletme varlığının % kaçının yabancı kaynakla finanse edildiğin gösterir.kredi verenler bu oranın küçük olmasını beklerler .ortaklar ise belirli bir düzeye kadar yüksek olmasından yanadır % 50 altında olması arzulanır ülkemizde % 70 dir
Borçlanma oranı < Kaldıraç oranı > : Toplam Yabancı Kaynaklar / Pasif Toplamı
kısa vadeli yabancı kaynak/pasif toplamı : kısa vadeli yabancı kaynakların döen varlıklar toplamından fazla olmaması istenir
duran varlıklar/uvyk+özkaynak(devamlı sermaye) 1 den küçük çıkması istenir.oranın 1 den büyük çıkması duran varlıkların bir kısmının kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir.
Mdv/özsermaye ranın 1 den büyük çıkması duran varlıkların bir kısmının borçla finanse edildiğini işletmenin karlılığını düşüreceğini ifade eder .
Faizleri karşılama oranı faiz vergi öncesi kar/faiz giderleri: ödemek zorunda olduğu faizleri kaç kez kazandıklarını ortaya koyar.oran değeri 8 dir. Oranın düşük çıkması işletmenin faizleri öderken sıkıntıya düşeceğini gösterir.
Faiz Karşılama Oranı : Faiz Vergi öncesi Kar / Faiz giderleri
Örnek- İşletmenin F.V.Ö.K 100 milyar,borçları 60 ve borç maliyeti % 40 dır.Satışlar 150 milyar ise faiz karşılama oranı nedir?
Faiz Giderleri = 60 x 0.40
= 24
Faiz Karşılama Oranı = FVÖK / Faiz Giderleri
= 100 / 24
= 4
Örnek-
İşletmenin Faiz ve vergiden önceki karı 30 milyar ve faiz giderleri 5 milyar ise faiz karşılama oranı nedir?
Faiz Karşılama Oranı = FVÖK / Faiz Giderleri
= 30 / 5
= 6
Diğer Oranlar :
Kısa Vad.Yabancı Kay. / Pasif Toplamı
Uzun Vad.Yabancı Kay./ Pasif Toplamı
Duran Varlıklar / Uzun vadeli Yabancı Kaynaklar
Maddi Duran varlıklar/ Öz Kaynaklar
FAALİYET ORANLARI:
Varlıkları ne derece etkili kullandığını tespit etmede kullanılır.genel olarak yüksek çıkması olumlu yorumlanır.
* faaliyet oranı ile karlılık oranı da yüksek çıkması arzulanır.
-stok devir hızı : stokların paraya çevrilme hızıdır stokların dönem içinde kaç defa yenilendiğini de ortaya koyar
stok devir hızı =satışların maliyeti/ortalama stok
Ortalama Stok=D.başı M.M + DSMM/2
değerin yüksek çıkması stokların paraya çevrildiğini,düşük çıkması işletmenin stoklarını eritmede sorun yaşadığını elde aşırı stok bulundurduğunu ortaya koyar.
Bazen yüksek çıkması işletme lehine yorumlanamayabilir. Stoklar iş hacmine göre yenilenemiyorsa tedarikte güçlükler yaşanıyorsa olumsuzluk olarak nitelendirilir.
Bir işletmedeki stokların paraya çevrilebilme hızını ortaya koyan bir orandır.Stok devir hızı,aynı zamanda,bir işletmedeki stokların dönem içerisinde kaç defa yenilendiğini de ortaya koyar.Stok devir hızı yüksek olan işletme,stoklarını süratle paraya çevrildiğinden ve satış hacmini genişlettiğinden karlılığını artırma imkanı elde edecektir.Oranın düşük olması ise,işletmenin stoklarını eritmede sorun yaşadığını,elde aşırı stok bulundurulduğunu gösterir.
-alacak devir hızı :
alacak devir hızı =kredili satışlar/ticari alacaklar
yüksekliği alacak politikasının iyi işlediğini ,şüpheli alacakların fazla bulunmadığını açıklar düşüklüğü ise alacak politikasının iyi işlemediğini tahsilat güçlüğü çekeceğini açıklar .
-alacakların ortalama tahsil süresi
alacakların ortalama tahsil süresi=yıldaki gün sayısı/alacak devir hızı
kaç günde bir tahsil ettiğini gösterir. Yüksek çıktığında işletmenin verimsiz bir alacak politikası izlediği alacaklarını süresi içinde tahsil edemediğini şüpheli alacaklarla karşılaşacağını gösterir.
-maddi duran varlık devir hızı
mdv devir hızı =netsatış/mdv
oranın yüksek olması mdv ye yapılan yatırım sonucu satışların arttığını ortaya koyar . düşük çıkması ise mdv lerin tam kapasite kullanılmadığını ,atıl kapasite olduğunu,maddi duran varlıklara aşırı yatırım yapıldığını açıklar.
devir hızlarının yüksek olması olumlu karşılanır
İşletme sermayesi Devir Hızı : *Bir işletmenin özkaynaklarının ne ölçüde verimli kullanıldığını ifade eden orana Öz Kaynaklar Devir Hızı adı verilir.
Net Satışlar / Dönen Varlıklar
Öz Kaynaklar Devir Hızı : Net Satışlar / Ortalama Öz Kaynaklar
Örnek-
Alacaklar 2.000.000.000
Net Satışlar 10.000.000.000
Stoklar 3.000.000.000
SMM 7.000.000.000
Kredili Satışlar 8.000.000.000
Maddi Duran Varlıklar 5.000.000.000
a- Yukarıdaki bilgilere göre stok devir hızını hesaplayınız.
SDH = Satışların Maliyeti / Ortalama stok ( D.B.M.M + D.S.M.M/ 2 )
SDH = 7.000.000.000 / 3.000.000.000
SDH = 2.33
b- Alacak devir hızını hesaplayınız..
ADH = Kredili satışlar / Ticari Alacaklar
ADH = 8.000.000.000 / 2.000.000.000
ADH = 4
c-Maddi Duran Varlık Hızını Hesaplayınız
MDVDH = Net Satışlar / Maddi Duran Varlıklar
MDVDH =10.000.000.000 / 5.000.000.000
MDVDH = 2
Örnek-
Kredili satışlar 90.000.000
Alacaklar 10.000.000
Alacak senetleri 8.000.000
Ortalama tahsil süresini• bulunuz
OTS = 360 / Alacak devir hızı
OTS = 360 / ( 90 / 18 = 5 )
OTS = 72
Örnek-
Dönem Başı Stok 30 milyar,d.sonu stok 44 milyar ve satışların maliyeti 185 milyar ise stok devir hızını kaçtır?
Stok devir Hızı = Satışların Maliyeti / Ortalama Stok
= 185 / ( 30 + 44 / 2)
= 185 / 37
= 5
Örnek-
Uzun Vadeli Borçlar 20.000
Hazır Değerler 5.000
Alacaklar 10.000
Stoklar 15.000
Geçici Yatırımlar 6.000
Duran Varlıklar 25.000
Cari Oran 1.5
*a.Kısa vadeli borçlar ne kadardır?
Cari oran = Dönen varlıklar / KVB
1.5 = 36 / KBVB
KVB = 36 / 1.5
KVB = 24.000
*b. Öz Sermaye Kaynaklar Ne kadardır?
ÖS = (Dönen varlıklar + Duran Varlıklar ) – ( Kısa vadeli Y.K + Uzun vadeli Y.K )
ÖS = 36 + 25 - 24 + 20
61 - 44
= 17
KARLILIK ORANLARI
Karlılık oranları-işletmenin faaliyetleri sonucunda ulaşılan başarıyı ölçmek,ölçülü ve yeterli bir karlılığın elde edilip,edilmediğini değerlendirmek için yararlanılan oranlardır.
*İşletme sahip veya ortakları tarafından işletmeye sağlanan sermayenin her birimine düşen kar payını NET KAR / ÖZKAYNAKLAR oranı gösterir.
Net Kar / Öz Kaynaklar : Sermayenin bir birimine düşen karı payını gösterir.
Net Kar / Aktif Toplamı : Varlıkların ne ölçüde karlı kullanıldığını gösterir.
Net Kar / Satışlar : Satışların karlılığa etkisini ölçer.
*Varlıkların işletmede ne ölçüde karlı kullanıldığını gösteren oran Net kar/Top.varlıklar
PİYASA TEMELLİ ORANLARI:
*Hisse başına borsa fiyatının hisse başına kara bölünmesi ile bulunan oran FİYAT KAZANÇ oranıdır. *Hisse senedinin borsa değerinin,hisse başına gelire oranlanması ile bulunan orana Fiyat Kazanç Oranı denilir.*Fiyat kazanç oranı,işletmenin piyasa performansını değerlendirmede kullanılır.
Fiyat-Kazanç Oranı : Hisse sen.Borsa Değeri / Hisse Başına Gelir
Diğer : Piyasa değeri / Defter Değeri
Örnek
İşletmenin dolaşımdaki hisse senedi adedi 15.000 adettir.Toplam öz kaynaklar 30 milyardır.Hisse senedi adedinin piyasa değeri 4 milyar olduğuna gre piyasa değeri/ defter değeri oranı kaçtır?
Piyasa değeri / Defter Değeri
60milyar / 30 Milyar
= 2 Milyar
Not : Defter değeri = : Toplam özkaynaklar / Hisse senedi adedi
KARŞILAŞTIRMALI TABLOLAR ANALİZİ( YATAY ANALİZ)
Birden fazla yıla ait bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin yıllar itibarıyla değişmelerini görmek amacıyla yapılan analizdir. Dinamik bir analiz türüdür.işletmenin kendi içinde analizdir diğer işletmelerle değil çoğu kez işletmenin geçmiş rakamlarıyla ilgilenir.işletmenin faaliyet sonucunu ve finansal durumunu ortaya koyar.
-En az iki eşit uzunluktaki finansal tablolar karşılaştırılmalıdır.
-muhasebe politikalar değişmeden uygulanmalıdır.
-fiyat dalgalanmalarının aşırı olduğu dönemlerde yorumlar dikkatli yapılmalıdır.enflasyonun etkilerinden arındırılmalıdır.
Bilanço ve gelir tablosundaki her bir kalemin bir öncek yıla göre mutlak farkları alınarak artış azalışlar tespit edilir. Mutlak farklar yüzdesel ifadelere dönüştürülür.bu değişime sebep olacak nedenler aranır.
YÜZDE YÖNTEMİ İLE ANALİZ( dikey yüzde analizi
Bilanço kalemlerinin grup toplamına ya da aktif/pasif toplamına göre bulunan yüzde değerler esas alınarak yapılan analizdir.
Bilanço unsurları içinde dikey yüzdeler hesaplanırken bilanço toplamı ,aktif ya da pasif toplamı 100 kabul edilerek her bir varlık ve kaynak kaleminin genel toplam içindeki yüzdesi hesaplanır.
Dikey yüzde analizi tek döneme ait gelir tablosuna uygulanır.
Bir yılın gelir tablosundaki her bir kalemin o yılın net satışlara oranı ile bulunur.net satışlar 100 kabul edilip diğer kalemler net satışlara oranlanır
EĞİLİM YÜZDELERİ ANALİZİ( TREND ANALİZİ)
En az 5-6 yıllık finansal tablolar kullanılarak analiz yapılır
Baz yıl ;eğilim yüzdelerini hesaplamak için tüm dönemlerdeki tutarların oranlandığı dönemdir.Uygulamada genelde baz yıl analiz döneminin başlangıç yılı kabul edilir.Baz yıl seçilirken normal bir yıl olmasına dikkat edilir.trend analizinde elde edilecek faydanın artırılması için aralarında ilişki bulunan kalemler karşılaştırılır.
Finansman;işletmenin ihtiyacı olan para veya fonun sağlanması
Finansal yönetim ,işletmenin ihtiyacı olan sermayenin fonun sağlanarak ,sağlanan fonların yönetilmesidir.
Finansal yönetim daha önceleri sadece muhasebe kayıtlarının tutulması,finansal rapor hazırlanması Fon ihtiyaçlarının karşılanması ile uğraşmıştır. Zamanla işletmenin gelecekle ilgili kararlar alması önem kazandığı için fonksiyonları da çeşitlenmiştir.
Buna göre finansal yönetim fonksiyonları ;
1. yatırım kararları;
2. finansman kararlar;
3. dividant kararları
1- Yatırım Kararları: İşletme faaliyet özelliklerine bağlı olarak kısa veya uzun vadeli reel varlıklara yatırım yapmak zorundadır.(makine bina,araç gereç alımı-reel varlıklara yatırım ;teknik uzmanlık,patent marka –reel olmayan varlıklara yatırım )
işletmenin yatırım yapacağı iki temel varlık grubu bulunmaktadır..
a) Dönen Varlıklara Yatırım Işletmenin ticari mal alması, stok yönetimi,kredili satış yapılmışsa alacakların fona bağlanması, hisse senedi alması,tahvil satın alması, bankaya para yatırması alacaklara yatırım yapması gibi kararlar dönen varlıklara yönelik yatırım kararıdır.
b) Duran Varlıklara Yatırım İşletmenin bina, taşıt, demirbaş, arazi ve arsa gibi
varlıklara yatırım yapmasıdır.
Duran( sabit) varlık alımı ile ilgili olarak verilen kararlara SERMAYE BUTÇELEMESI denir.
Sermayenin uzun sureli varlıklara yatırılması ile ilgili sürece SERMAYE BUTÇELEMESİ denir.
Uyarı :Yatırım kararları verilirken RISK ve GETIRI karşılaştırılarak karar verilir.
Uzun süreli yatırımlarda ilgili risk süre uzun olduğu için daha da artmaktadır.dolayısıyla yatırımdan beklenen getiri ile yatırımın taşıdığı risk birlikte ele alınmalıdırDaha riskli yatırımdan daha fazla getiri beklenmelidir( doğru orantı)
UYARI...! Başka bir şirketle birleşme, bir şirketi satın alma, veya dış ülkelerde is yeti açma Duran varlıklara ilişkin bir yatırım kararıdır.
2- Finansman Kararları
Finans yöneticisinden, işletmeye gerekli olan varlıklara yönelik olarak fon ihtiyacını belirlemesi ve bu ihtiyacın en iyi şekilde nasıl finanse edileceğini ortaya koyması, gerekli fonların nereden, nasıl ve ne zaman karşılanacağına ilişkin kararları alması beklenir.
Bir işletmenin üç temel finansman kaynağı vardır;
a) Ozkaynak Yolu İle Finansman işletmenin hisse senedi ihracı veya oto finansman ( Karın sermayeye eklenmesi) ile kendisine fon sağlamasıdır.
b) Kısa Vadeli Borç Yolu İle Finansman İşletmenin bankadan kredi çekmesi, finansman bonosu veya herhangi bir borçlanma senedi ihracı ile fon sağlamasıdır.
c) Uzun Vadeli Borç Yolu İle Finansman işletmenin tahvil ihracı ile fon sağlamasıdır.
********önemli********
Özkaynak yoluyla fon sağlanması ile borçlanma yoluyla fon sağlanması arasındaki fark ;
Borç yolu sağlanan işletme zarar elde etse kısa ve uzun vadeli borçlarda anapara ve faiz ödemesi zorunludur. Avantajı faiz gider olarak vergiden düşülebilir
Hisse senedi ihracı ile sağlanan fonların geri ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır. Kar elde edildiği halde kar dağıtılmayabilir
Hisse senedi yoluyla sağlanan fonun riski borçlanmaya göre düşüktür
Finansal yönetime düşen görev, çeşitli seçenekleri risk ve maliyet acısından karşılaştırarak işletmeye en uygun gelecek bir bileşimi oluşturabilmesidir.
3- Dividant Kararları
Faaliyetlerden sağlanan karların ne kadarının işletmede ne kadarının ortaklara dağıtılacağıyla ilgilidir.
Karın ne kadarının dağıtılması gerektiği konusunda karar verilirken, karın işletmede kullanılmasıyla sağlanacak karlılıkla, ortaklara dağıtılması durumunda ortakların tatmini karşılaştırılır.
Büyümenin finansmanında dividantlarin kullanılması, Ülkemizde olduğu gibi sermaye piyasasının gelişmekte olduğu ilkelerde sık görulen bir finansman biçimi olmaktadır.
İşletmelerde Finans Bölümünün Yapısı
a) Küçük işletmelerde yatırım ve finansman kararları tek bir tepe yöneticisi tarafından verilir.
b) Büyük işletmelerde ise üst yönetim finansal kararları verirken Pazarlama müdürü, üretim müdürü gibi bolum yöneticileri de yatırım kararlarını verir. Büyük işletmelerde finans bölümünde çalışan iki temel görevli bulunmaktadır. Bunlar haznedar ve kontrolördür.
*1.Haznedar( fon yöneticisi):işletmelerde yatırım ve finansman kararından sorumlu kişidir
****görevleri *****
Banka ilişkileri,
nakit yönetimi
finansman, kredi yonetimi,
dividant odemeleri,
sigorta,
emeklilik fonların yonetimi
gibi konularla ilgilenir.
Haznedar FON YÖNETİCISI olarak da adlandırılır.
Finans yöneticisinin temel görevi fonların sağlanması ve yönetimidir.
2.Kontrolör( muhasebeci)
***görevleri *****
Mali tabloların hazırlanması,
iç denetim,
bordro işlemleri,
kayıtların koruması,
bütçelerin hazırlanması,
muhasebe,
vergi
gibi konularla ilgilenir.
Kontrolörün diğer adi MUHASEBECI'dir.
Muhasebecinin temel görevi fonların etkin bir biçimde kullanılıp kullanilmadiginı kontrol etmektir.
Büyük işletmelerde genellikle fon yöneticisinin ve muhasebe yöneticisinin faaliyetlerini yönetmek üzere genel müdür yardımcısı düzeyinde mali işler yöneticisi vardır. Mali işler yöneticisi daha çok işletmenin mali politikalarının belirlenmesiyle uğraşır.
ISLETMELERİN AMAÇLARI
İşletmelerce genellikle benimsenen başlıca amaçlar şu şekilde sayılabilir:
- Mal ve hizmet üreterek toplum refahını arttırmak-----sosyal amaç
- işletmede istihdamı sürekli kılmak. ------>sosyal amaç
- İşletmenin sürekliliğini sağlamak.-------->sosyal amaç
- Üretimi ve satışları arttırmak.
- İşletmenin piyasa payını arttırmak.
- Işletmenin büyümesini sağlamak.
- Işletmenin karını maksimum yapmak.
- Işletmenin değerini maksimum yapmak.
Yukarıda sayılan amaçlardan ilk üçü sosyal amaçlar olarak nitelendirilebilirken, diğerleri son iki amaca hizmet ederler.
Önceleri işletmelerin klasik nihai amacı olarak tanımlanan "kar maksimizasyonu ya da karın en çoklanması " kavramı, gelişen ekonomik koşullara ve değişen değer yargılarına cevap verememekte ya da rasyonel olmayan kararların alınmasına neden olmaktaydı.
Günümüzde bu amacın yerine ve bu amacın eksikliklerini tamamlayan "işletme değerini maksimum yapma "çağdaş nihai amaç olarak kabul görmektedir.
İşletmenin klasik amacı ; kar maksimizasyonu
Çağdaş yaklaşım ;işletme değerini maksimum yapma ,hissedarların servetini ya da varlıklarını maksimum yapma
Kar maksimizasyonun en önemli dezavantajı;
Risk ve zaman faktörünü dikkate almaz
işletme değerini maksimum yapma
işletmenin dolayısıyla hisse sahiplerinin değerini maksimum yapma
kararlar alınırken yatırım mı finansman kararı mı olduğuna dikkat edilmelidir
-yatırım kararında yatırımın işletmeye sağlayacağı işletmenin sermaye maliyeti ve bu yatırım riskine bağlı olarak belirlenen iskonto edilmesiyle bulunan nakit akışlarının bugünkü değeri en büyük olan yatırım seçilmelidir
-finansal karar alırken hangi finansman seçeneğinin maliyetinin en düşük olacağı araştırılmalıdır değişik zamanlardaki nakit çıkışlarının bugünkü değeri hangi seçenekte düşükse o seçenek işletme değerini maksimize eder.
İşletmenin piyasa değeri ;hisse senedi ihraç etmişse hisse senedinin fiyatıyla ölçülür
Hisse senedi piyasa değeri ; menkul kıymetler piyasasında işlem gören snetlerin piyasa da oluşan değeridir
Hisse senedi piyasa fiyatı işletmenin performansını ölçen göstergedir
Hisse senetlerindeki değer kaybı işletmenin piyasa değeri kaybıdır ( doğru orantı)
Hisse senedine talep artarsa hisse senedinin değeri dolayısıyla işletmeninde değeri artar
İşletme için ( birincil)normatif amaç ; işletmenin piyasa değerini yani hissedarların varlıklarını maksimum yapmadır
İşletmenin değerini maksimum yapma zaman ve risk faktörü dikkate alır.
FİNANSMANIN TARİHSEL GELİŞİMİ
1930 öncesi –finanslama ya da bilançonun pasifi ile ilgili olarak borçlanma ve sermaye üzerinde yoğunlaşmış
1930- ekononik bunalıma bağlı olarak gelişen fiyat düşmeleri kredi sıkıntısı ve tasfiye iflas ile karşı karşıya kalmışlar ayakta kalan işletmeler yeniden düzenleme ile kendilerine likidite durumlarını düzeltme yolunu seçmişlerdir
1940-50- kantitatif tekniklere yer verilmiş( istatistik) ilk defa finansal yönetimde fonların kullanımı ,bilançonun aktif tarafıyla ilgilenilmiş sermaye bütçelemesinde iskonto edilmiş nakit akış tekniği kullanılmıştır
1960- sabit aktiflerle döner aktiflerin dağılımında optimizasyon ve istatistiksel teknikler kullanılmıştır.
1970-işletme ve hissedarların varlıklarını maksimum yapmada riskle yükseltilmiş modeller geliştirilmiş
1980- finansal kararlarda bilgisayarlı uygulamaların önemi artmıştır sermayenin dolaşım hızı artış göstermiş .teknolojik gelişmeler ile bilgisayardaki hızlı artış bilgiye hızlı ulaşımı ve maliyet düşmesini sağlamıştır
finans fonksiyonu üzerinde etkili olan diğer gelişmeler ;
-işletmelerin büyük ölçekte faaliyette bulunmaları
-çok çeşitli ürün üretilip çeşitli piyasalara sunulması
-araştırma geliştirmeye önem verilmesi
-büyümeye verilen önem
-işletmeler arası birleşme ve satın almanın yoğunlaşması
-rekabetin artması kar marjının daralması
bu sebeplerden dolay ı finans yöneticisinin karar alması zorlaşmış ve daha riskli hal almıştır
FİNANSAL YÖNETİM VE DİĞER DİSİPLİNLER
Finansal yönetimde ilişkili olunan disiplinler
-muhasebe,iktisat,pazarlama ,üretim,istatistik
muhasebe ; finans yönetimi için gerekli verileri sağlar nakit akışları için verileri muhasebe sağlar
iktisat;
mikro ; işletmelerin bireylerin ve ailelerin iktisadi kararlarıdır
makro ;ekonomiyi bütün alır
finans yöneticisi özellikle mikro ekonomiden uzun vadeli yatırım kararı almada nakit,stok ve alacakların yönetiminde faydalanır
pazarlama,üretim ve istatistik ; finans yöneticisinin günlük kararlarıyla ilgilenirler .pazarlamada yapılacak yeni ürünlerin geliştirilmesi ,öngörülen nakit akışları ,sermaye harcamaları değerlendirilmesi yönetim problemlerini analiz etme de faydalanılır.
FİNANSAL YÖNETİM VE İŞLETMELERİN HUKUKİ YAPILARI
BİREYSEL İŞLETMELER
-tüzel kişiliği yoktur
-üçüncü şahıslara karşı tüm varlıklarıyla sorumludur
-kuruluş için yazılı bir sözleşmeye gerek yoktur
-belirli bir sermaye tavanı yoktur
tüm varlığıyla sorumlu olduğu için krediyi kolay bulur fakat geri ödenemezse alacaklı tüm haklara sahip olur.tek kişi karar aldığı için hata yapma olasılığı artmaktadır.
ORTAKLIKLAR
-ŞAHIS
1-adi 2.kollektif 3. sermayesi paylara bölünmüş komandit
SERMAYE ORAKLIKLARI
1.anonim 2.limited
adi ortaklık ( adi şirket) herhangi bir şekil şartına tabi olmaksızın sözlü anlaşma ile kurulan ortaklıktır ortaklar sınırsız sorumludur.
Kolektif şirket ; belirli bir şekli şartı ve belli bir unvan altında oluşan ortaklıktır.Ortaklar tüm varlıklarıyla müteselsilen sorumludur
Sermayesi paylara bölünmüş komandit :ortaklarından bazıları sınırsız sorumlu iken bazıları koyduğu sermaye oranında sorumlu olan ortaklık türüdür.sınırlı sorumlu ortaklarınpayları yalnızca sözleşmede yer alır .herhangi bir pay senedi verilmez
Limited ortaklık ; iki veya daha fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından ticari unvan altında kurulan ortaklarının sorumluluğu koydukları sermaye ile sınırlı esas sermayesi belirli olan ortaklık türüdür.
Ortaklara sermaye payları için pay ( hisse senedi ) verilmez.
Sermaye artırmak ya da ortakların genişletebilmek için ortakların oy birliği gerekir .tahvile ihraç edemezler .
Yeni ortakların alımı başka finanslama olanaklarının sağlanması güçtür
Anonim ortaklık;bir ünvana sahip ana sermayesi belli ve paylara bölünmüş olan borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla sorumlu olan ortaklıktır.
Sermayenin paylar bölünmesi ve hisse senediyle temsil edilmesi piyasalarda kolayca el değiştirlmesine olanak sağlar
İk türü vardır
Halka açık
Halka kapalı ( aile şirketi)
Halka açık
-250 üzerinde ortak
- spk ilgilenir
-tedrici kurulur
-sermaye artırımında
kayıtlı sermaye sistemi
kolaylık sağlamıştır
halka kapalı
-250 ye kadar ortak
- ttk ya göre işlem
- ani kurulur
- sermaye artırımı için
-genel kurul olağanüstü toplanır
kayıtlı sermaye sistemi ; esas itibariyle sermaye artırımı sistemi olup sermayenin daha az formaliteyle artırılabileceği sistemdir..hakla açık anonim şirketlerde uygulanır.kayıtlı sermaye tavanı tamamen spk takdirine bırakılmıştır.sisteme geçiş içiş için başlangıç sermayesi olmalıdır .çıkarılmış sermaye şirket ünvanı ile birlikte gösterilmelidir .
tahvil çıkarma yetkisi halka açıkta ana sözleşme ile yönetim kuruluna bırakılabilir
Paranın Zaman Değeri
Paranın zaman değeri zaman tercihinden doğan paranın zaman değeri ,enflasyon nedeyle paranındeğerinin düşmesinden farklı bir kavramdır.
Çünkü enflasyon olsun ya da olmasın paranın bir zaman değeri vardır
Finansal kararlarda rasyonelliği yakalayabilmek için paranın zaman değerini hesaplamak gerekir. Yatırım ya da finansmanla ilgili farklı zaman noktalarında farklı miktarda para giriş çıkışları söz konusu olduğu için paranın zaman değeriyle ilgili hesaplamaları bilmeden karar verilmesi yanlış olur
Araya zaman girmesi bugünkü parayı diğerine göre değerli kılar.parayı sunan açısından o günkü kullanım hakkından vazgeçmenin bir getirisi olmalıdır.değilse bu hakkın ertelemesi bekletilmez.
Parayı talep eden açısından değerleme yapıldığında sonraki zamanda tüketeceği parayı bugünden tüketebilme hakkının elde etmenin bir bedeli olmalıdır.Bu bedele faiz adı verilir.Bu bedel paranın zaman değerinden doğmaktadır
Enflasyon paranın zaman değerini artırır.
*****eğer piyasa faiz oranı enflasyon oranına eşitse paranın bugünkü kullanım hakkından vazgeçilmesinin bir bedeli olmayacaktır.
**** Piyasa faiz oranı enflasyon oranının altında çıktığında ise negatif faiz ortaya çıkar. Bu durumda paranın bugünkü kullanım hakkından vazgeçmenin karşılığı alınmadığı gibi ,enflasyon nedeniyle paranın değeri de düşmüş olacaktır.
enflasyon dışında paranın zaman değerini etkileyenler
-likidite
-ödenmeme riski
-vade riski
Risk arttıkça uygulanacak faizinde artması gerekir.
Araya giren zamanın uzaması---->belirsizlik ve riski artırır
Basit faiz .
Faiz hesaplamalarında basit ya da bileşik faiz kullanılır.genellikle kısa vadeli finansal işlemlerde basit, uzun vadeli işlemlerde bileşik faiz kullanılır. Ancak günümüzde kısa ve uzun vade anlayışının ülkelere ,piyasanın özelliklerine göre değişmesi faizlerin çok yükselmesi nedeniyle kısa vadeli işlemlerde de bileşik faiz uygulamasına gidilmektedir.
Basit faizde ödenecek faiz borç alma durumunda ,kazanılacak faiz para yatırma durumunda ortaya çıkar ve ana para üzerinden hesaplamalar yapılır.
Faiz=anapara*devre faiz oranı*süre
I=P*i*n/12
NOT: faiz hesaplanırken ay,yıl olarak hesaplanacaksa değerlerde ilgili süreye göre düzenlenerek hesaplanmalıdır.
Örnek: 240.000 tl anapara, 4 aylığına %80 basit faizle bankaya yatırılmıştır.faiz tutarı nedir?
I=240.000*0.8*4/12
=64.000
Örnek : 10 ay vadeli % 90 faizle bankaya yatırılan bir miktar para karşılığında 450000tl faiz alınmıştır.Yatırılan para kaç liradır?
I=p*i*n
450000=p*0.9*10/12
450000*12/0,9*10= 600000 tl ana para
örnek :Bir işletmenin 6 ay vadeli 800 liralık krediye ihtiyacı vardır. Bu parayı x bankasından % 50 faizle kullanması durumunda ödeyeceği faiz nedir?
I=800*0.5*6/12 = 200
örnek :Bir bankaya yatırılan 3 yıl vadeli, % 42 yıllık faizli 10000 TL'nin basit faiz esaslarına göre faizini hesaplayınız
I=p*i*n=> I=10000*0,42*3=1260
BASİT FAİZDE GELECEKTEKİ DEĞER
Gelecekteki değer ; bir yatırımın faiz kazandıktan sonra bulacağı değerdir
Yani anapara ile faizin toplamı anaparanın gelecekteki değerini gösterir
Basit faizde gelecek değer = anapara+ anapara*devre faiz oranı*süre
S= p+p*i*n veya S= p*(1+i*n)
Örnek : bir bankaya % 45 faizle yatırılan 250 yl karşılığında 4 yıl sonunda hangi miktarda para geri alınacaktır.
Not : süre yıl olarak verilmiştir
S=250+(250*0,45*4)
S= 250+450
S=700
BASİT FAİZDE ŞİMDİKİ DEĞER
Gelecekteki bir paranın şimdiki değerini bulma için faydalanılır.bu işlem iskontolama da denir
İşletme gelecekteki değere göre şimdiki değer kıyaslamasını bir malın alımında karşılaştırma yapmak için kullanabilir ,borç ödemede ya da elindeki senedin bugünkü değerine ulaşılmada faydalanabilir
BASİT İSKONTO
-basit iç iskonto; iskonto tutarının peşin değeri üzerinden hesaplanmasıdır
-basit dış iskonto;senedin vadeli değeri üzerinden hesaplanmasıdır.
Basit iç ya da dış iskonto yöntemiyle senet kırdırma dışında finansman ,hazine bonosu gibi kısa vadeli finansal varlıkların alışverişlerinde de kullanılır.Bu tür finansal varlıkların üzerinde yazılı değer vade değerini gösterir.bunların ilk ihracında ya da alan yatırımcıların tekrar satmasında o günkü değeri iç ya da dış iskontoyla bulunabilir
BASİT İÇ İSKONTO
İç iskontoda iskonto miktarı peşin değer üzerinden hesaplanır.
İç iskontoya göre iskonto edilmiş değer için P
Senedin vadeli değeri için S
Senedin yıl cinsinden vadesi için n
Senedin kırdırılmasında kullanılacak iskonto oranı da i ile
Gösterildiğinde
P= S / ( 1+i*n)basit faizde şimdiki değer formulü)
örnek : bir işletme paraya olan ihtiyacı nedeniyle elindeki vadesine 3 ay kalmış 750 lira vade değerli senedi bankaya kırdırmak istemiştir.Bankanın uyguladığı iskonto oranı %55 olduğuna göre senedin peşin değeri nedir?
P= 750/(1+0,55*3/12) =659,340
9 ay vadeli, 900 milyon TL nominal değerli bir senedin %40 iskonto oranıyla ve iç iskonto yöntemiyle kırdırılması durumunda senedin peşin değeri kaç TL olur?
p=900/(1+0.40*9/12)=900/1,3=692,307
örnek : 92 gün vadeli 100 lira nominal değerli hazine bonosu için belirlenen iskonto oranı %56 olmuştur.iç iskontoyla satışa sunulan hazine bonosu için satış fiyatı ne olacaktır?
P= 100/(1+0,56*92/365)= 87.630
(92 günlük 100 liralık hazine bonosu 87 liraya satın alınacak vade dolduğunda hazine bonosu iade edilerek 100 lira alınacak aradaki fark faiz getirisi olacaktır)
Not: vade gün olarak verildiğinde yıl bazında gün değeri 365 alınır.
Hazine bonosu ikinci piyasalarda satışa sunulabilir vade tarihine kadar hazine bonosu alanlar istedikleri an satışa sunabilirler .
Örnek : 120 gün vadeli 200 lira nominal değerli hazine bonosu satın alındıktan 45 gün sonra satılmak istenmiştir.satışta iç iskonto yöntemi kullanılacaktır.belirlenen iskonto oranı %50 ise satış fiyatı ne olur?
120 -45= 75 gün
P= 200/ (1+0,50*75 /365)= 181,4
BASİT DIŞ İSKONTO
İskonto vadeli değer üzerinden hesaplanır.
P=S(1-i*n)
Örnek : 5 ay vadeli 500 nominal değerli senedin %60 iskonto oranıyla dış iskonto yöntemine göre kırdırılması durumunda peşin değeri kaç lira olur?
P=S(1-i*n)
P= 500*(1-0.6*5/12)=375
Kısa yol :
(iskonto miktarı=500*0.6*5/12=125 peşin değer =500- 125=375)
BİLEŞİK FAİZ
Faiz üzerinden yeniden faiz hesaplandığı tutardır.
Bileşik faizde basit faizde olduğu gibi yalnızca anapara ( başlangıç sermayesi) üzerinden hesaplama yapılmaz,her devre kazanılan faiz ana paraya ilave edilerek her devre değişen sermayeye ulaşılır.değişen sermayelere yeniden faiz hesaplaması yapılır.
Basit faizde her devre faiz bankadan çekilirken bileşik faizde çekilmeyip anaparaya eklenmektedir.Basit ve bileşik faizde faiz oranları yükseldikce ve süre uzadıkca kazanılan getiri de fazla olacaktır . Bu yükseliş bileşik faizde daha fazla olacaktır.
ANİÜTELER
Belirli bir zaman süreci içinde eşit aralıklarla verilen ya da alınan eşit ödemeler dizisine aniüte adı verilir
Aniütelerde ödemelerin ve ödeme aralıklarının eşit olması yanında vade boyunca faizde değişmemektedir.
Kira ödemeleri,tahvil faizleri,eşit taksitlerle geri ödenecek krediler gibi ödemeler aniünitelere örnek olarak verilebilir.Aniüniteler ödemelerin başlama noktasına göre ,devre başı ve devre sonu olarak gruplandırılırlar.bazı aniünitelerde periyodik ödemeler devrenin başında yapılırken ( örnek kira ), bazılarında devre sonunda ( örnek kredi ödemeleri ) yapılır.
Ödemeleri her devre sonunda yapılan aniünitelere normal aniüte denir
ANİÜNİTELERDE GELECEK DEĞERİ
AGD= aniünite gelecek değeri
A= devre faiz tutarı ( eşit taksit)
n= süre
i=devre faiz oranı
ANİÜNİTENİN BUGÜNKÜ DEĞERİ
Sürekli olarak eşit miktarda ödemeler olduğunda aniünite hesaplamasında vade olmadığı için eşit ödemelerde süre sonsuz olarak (∞) değerlendirilir
ABD= A/i
N=(∞)
Örnek : bir işletmenin hisse senedine her yıl 100 ytl kar payı taahhüt edilmektedir.Bu hisse senedi piyasa da 5000 ytl ye satıldığına göre yatırımcının getiri oranı nedir?
5000=100 /i i=%2
GECİKTİRİLMİŞ ANİÜNİTELERİN BUGÜNKÜ DEĞERİ
Bazen ödemeler belirli bir süre geçtikten sonra başlayabilir .
BORÇ AMORTİSMANI
Uzun vadeli borç ödemelerinde genellikle eşit taksitlerle ve eşit zaman aralıklarıyla geri ödenirler
ENFLASYON ORANI VE FAİZ ORANLARI
Enflasyon ; zaman içinde mal ve hizmet fiyatlarının ortalama düzeyinin yükselmesidir.>Farklı zaman noktalarındaki mal ve hizmet fiyatlarının karşılaştırılması paranın satın alma gücündeki değişmeler yüzünden anlamlı olmaz Bu d urumda mal ya da hizmetin nominal değeri yerine reel değerlerin karşılaştırılması gerekir
Paranın ya da kredinin de enflasyondan etkilenmemesi kaçınılmazdır .enflasyonist ortamlarda nominal faizden çok reel getiriyi bilmeleri gerekir
Reel getiri; enflasyondan arındırılmış getiridir
Reel getiri oranı ; para arz edenin satın alma gücündeki artıştır. Satın alma gücünde bir artış yoksa reel getiri elde edilmemiş demektir..
nominal faiz % 40 ,enflasyon % 40 ise reel getiri sıfır olur,nominal faiz enflasyonun altında yer alırsa zarar söz konusu olur.
Reel getiri oranı ekonomide tasarruf hacmi ve sermayenin verimliliği gibi uzun süreli faktörlere bağlı olması nedeniyle genellikle değişmez özelliktedir.Enflasyon ise sürekli dalgalanma gösterebilir.dolayısıyla enflasyon riskinin yüksek olduğu ortamlarda enflasyonun dikkate alınması gerekir
1+reel faiz oranı= ( 1+nominal faiz oranı )/ (1+enflasyon oranı)
örnek : devlet tahvilinin nominal faiz değeri %50 enflasyondan beklenen oran % 46 ise reel getiri oranı nedir?
1+reel faiz oranı= (1+0.50)/ ( 1+0.46)
1+ reel faiz oranı = 1.50/1.46 reel getiri = 1.02-1= % 2
Finansal Analizin Önemi ve Kullanıcıları
İşletmelerde yöneticilerin birincil amacı,işletmenin piyasa değerinin en yükseğe çıkartılmasıdır.Bu amaca ulaşmak için finans yöneticisi risk ve karlılığı dikkate alarak karar almalıdır.
Finans yöneticisinin temel kararları
-ihtiyaç duyulan kaynakların sağlanması
-sağlanan kaynakların dönen ve duran varlıklara yatırımda kullanılması
-kar payı dağıtımı kararı
bu kararları alabilmesi analiz ile mümkündür .Elde edilen veriler ile işletmenin gelecek ile ilgili kararlar alması kolaylaşır. Karar verecek olan sadece finans yöneticisi değil işletmeyle ilgili çıkarı olan başkalarıda analize ihtiyaç duyar
İşletmelerin finansal tablolarını kullanarak,analiz yapan diğer gruplar:
* Kredi verenler---- işletmenin borç ödeme yeterliliğini öğrenmek için
* Sendikalar------çalışan haklarını koruma ve yöneticilere öneride bulunmak için
* Yatırımcılar------halka açık olan aş lerde yatırım kararı almak için
* Kamuoyu ( Araştırmacılar,Öğrenciler,sivil toplum örgütleri)-------yapılacak çalışmalarında örnek
*Kamu kurumları --------vergi ,sigorta işlemlerinin takibi için
Finansal Analizde Kullanılan Finansal Tablolar:
Finansal Tablolar: Finansal bilgi sistemi süreci içinde kaydedilen ve toplanan bilgilerin,belirli zaman aralıkları ile bu bilgileri kullanacak olanlara iletilmesini sağlayan araçlardır.
Finansal tablolarda aşağıdaki özellikler olmalıdır
-genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre düzenlenmiş olmalıdır
-bilgiler doğru ve güvenilir olmasıdır.Yani genel kabul görmüş muhasebe ilkesine uygunluk ve işletmeyi ilgilendiren olaylardan oluşmalıdır
-bilgileri denetleyen kişi mutlaka bağımsız bir kişi olmalıdır.
Bilanço: Belli bir tarihte işletmenin sahip olduğu varlıkların neler olduğunu ve bunların hangi kaynaklardan sağlandığını gösteren tablodur.
Gelir Tablosu: İşletmenin belli bir döneminde elde ettiği tüm gelirler ve aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda işletmenin elde ettiği dönem net karını veya zararını kapsayan tablodur.
Bağımsız denetim : Finansal analiz sonuçlarının anlamlı ve yararlı olabilmesi için finansal tablolardaki bilgilerin işletme ile bağlantısı olmayan bağımsız bir uzmanca denetlenmesine bağımsız denetim adı verilir.
FİNANSAL ANALİZ TÜRLERİ
Finansal analiz;
*Kapsamına,
*Amacına ve
*Analizi yapanın kimliğine göre
3 farklı şekilde sınıflandırılır.
a-Kapsamına göre:
Kapsamına göre finansal analiz statik ve dinamik olmak üzere ikiye ayrılır.
1-Statik Analiz: Belirli bir tarihte düzenlenmiş veya belirli bir döneme ait finansal tablolarda yer alan kalemler arasındaki ilişkilerin tespiti ve değerlendirilmesine yönelik analizdir.Statik analiz tek bir dönemle ilgili olarak yapılır.
2- Dinamik Analiz: İşletmelerin birbirini takip eden dönemlere ait finansal tablolarında yer alan kalemler arası ilişkinin ve bu kalemlerin zaman içerisinde göstermiş olduğu eğilimlerin belirlenmesi ve yorumlanması şeklindeki analize DİNAMİK ANALİZ adı verilir.Dinamik analiz belli bir faaliyet dönemine ait bilgilerin geçmiş dönemlerle karşılaştırılarak değişim,eğilim ve ilişkilerinin belirlenmesi,olumlu ve olumsuz gelişmelerin görülmesini sağlar.Bu da statik analize göre dinamik analizin üstünlüğünü teşkil eder.
b-Amacına Göre :
Amacına göre finansal analiz
* Yönetim analizi
* Yatırım analizi ve
* Kredi analizi olarak üçe ayrılır.
1-Yönetim Analizi : Yönetim analizinin amacı işletme faaliyetlerinin başarısını ölçme,hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını belirleme,olumsuz sonuçların nedenlerini araştırma,geleceğe ilişkin kararlar alma,üretim politikalarını geliştirme ,sağlıklı kararlar alarak verimliliği ve karlılığı arttırma olarak özetlenebilir. *Çalışmaların etkinliğini sağlamak ve alınacak kararlara dayanak olmak üzere yapılan analiz türü,Yönetim Analizi dir.
2- Yatırım analizi: Bir işletmenin mevcut ve potansiyel hissedarları ile işletmeye uzun vadeli kaynak sağlayan ya da sağlamayı düşünen kişilerce yapılan analizdir. *Yatırım Analizinin temel amacı,işletmenin gelecek dönemlere ilişkin kazanma gücünü saptamaktır.
*Bir işletmenin mevcut ve potansiyel hissedarları ile işletmeye uzun vadeli kaynak sağlayan kişilerce yapılan denetim YATIRIM ANALİZİ dir.
3- Kredi Analizi : İşletmenin likidite gücünü ortaya koymak ve kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini saptamak amacıyla,genellikle kredi veren kuruluşlar tarafından yapılan analizdir.
*İşletmenin likidite durumunun ve kısa vadeli borçlarını ödeme kabiliyetinin saptanması amacıyla yapılan analiz türü Kredi Analizi dir.
c – Yapanın Kimliğine göre Finansal analiz :
Bu tür mali analiz :
İç Analiz ve
Dış analiz olarak ikiye ayrılır.
1-İç Analiz : Analizi yapan analist eğer işletme içinden bir kişi ise buna iç analiz denilir.İç analizde analizi yapacak olan kişi işletmenin dış kullanıma da açık olan bilanço ve gelir tablosu yanından işletmede mevcut diğer tüm belge ve bilgilerden yararlanır.Bu nedenle İç analizde,işletmenin karlılığı,verimliliği,ekonomik ve mali yapısı detaylı bilgilere dayanılarak ortaya konulabilir.
2- Dış Analiz : Analizi yapan kişi eğer işletme dışından bir kişi ise yapılan analize dış analiz denilir.Dış Analizde analist işletme yönetiminin üçüncü kişilerin kullanımı amacıyla yayınlamış olduğu finansal tablolar ve bunların dip notlarında yer alan bilgilerden yararlanma yoluyla analiz yapar.Dış analizi,işletmeyle ilgisi bulunmayan satıcılar,kredi kurumları,işletmeye yatırımda bulunmak isteyen potansiyel yatırımcılar yapar.
FİNANSAL ANALİZDE KULLANILAN TEKNİKLER :
Finansal analizde kullanılan başlıca teknikler Şunlardır :
-Oran Analizi
- Karşılaştırmalı Tablolar Analizi
-Yüzde Yöntemi İle analiz ( Dikey Analiz )
-Eğilim Yüzdeleri yöntemi ile analiz ( Trend Analizi )
ORAN ANALİZİ:
Oran analizi,Bilanço ve gelir tablosunda yer alan kalemlerin birbirine oranlanması ile yapılan analizdir.
Oranlar,işletme faaliyet sonuçları ile mali durumunu değerlendirmedeki kullanış amaçları dikkate alınarak sınıflandırılırlar.Bu sınıflandırmaya göre oranlar :
-İşletmenin kısa vadeli borç ödeme gücünü ölçen oranlar LİKİDİTE ORANLARI
-Varlıkların kaynaklarını gösteren oranlar FİNANSAL YAPI İLE İLGİLİ ORANLAR
-Varlıkların ne derece etkili olduğunu gösteren oranlar FAALİYET ORANLARI
-Satışlar,aktifler özsermaye üzerinden işletmenin karlılığını ölçen oranlar KARLILIK ORANLARI
-Piyasa performansını değerlendirmede kullanılan oranlar
olarak beş ayrı başlıkta toplanabilir
LİKİDİTE ORANLARI :
Likidite oranları,işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü ölçmek için hesaplanır.Likidite oranları hesaplanarak,işletmenin net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığı tespit edilmeye çalışılır.Bir işletmenin likidite oranlarının yüksek çıkması,kısa vadeli borçlarını ödemede bir sorunla karşılaşılmayacağını gösterir.
*İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü gösteren oranlara Likidite Oranları denilir.
1.Cari Oran :
Dönen Varlıklar/ Kısa vadeli borçlar=2
Normal şartlar altında işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini ortaya koyan bir orandır.Üretim işletmeleri için genel kabul görmüş değeri 2 olarak alınmaktadır.Fakat bazı durumlarda bu oranın 2’nin üzerinde olması yetersiz olarak kabul edilirken,bazı durumlarda da 2 ‘nin altında olması yeterli olabilmektedir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde;
-Uzun vadeli kredi sağlama güçlüğü olduğundan
-Sermaye piyasasından fon sağlama olanakları sınırlı olduğundan
-Enflasyonun daima yüksek olması nedeniyle artan işletme sermayesi ihtiyacı kısa vadeli borçlarla finanse edilmeye çalışıldığından
-İşletmelerin öz sermayeleri yetersiz olduğundan
cari oranın 1.5 sevisinde olması yeterli kabul edilir.
2.Likidite oranı < Asit test oranı > :
Dönen varlıklar – Stoklar / Kısa vadeli yabancı kaynaklar=1
Dönen varlıklar içerisinde en düşük likiditeye sahip olan varlıklar stoklardır.Stoklar istenildiği zaman,istenilen fiyattan paraya çevrilemezse,vadesi gelen borçların ödenmesi sorun olabilir.Cari oran,tüm dönen varlıkları hesaplamaya dahil ettiğinden çok genel,kaba bir ölçüdür.İşetmenin likidite durumunu biraz daha hassas şekilde ölçebilmek için likidite oranı kullanılır.
Bu oranın genel kabul görmüş standardı 1’dir.Oranın 1 olarak bulunması,işletmelerin kısa vadeli yabancı kaynaklarını,olağanüstü durumlarda hazır değerleri ve süratle paraya çevrilebilen değerleri ile rahatlıkla karşılayabileceğini gösterir.Ülkemizde işletmeler genellikle kısa vadeli kredilerden yararlandıkları için bu oran 1’in altında olabilmektedir.
3.Nakit oranı< hassas oran >:
Hazır değerler + Menkul değerler(Geçici yatırımlar ) / Kısa Vadeli Borçlar=0.20
*İşletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme yeteneğini en hassan ölçen oran,Nakit Oranı dır.
Nakit oranı para ve benzeri varlıklarla geçici yatırımların kısa vadeli yabancı kaynaklara bölünmesi suretiyle hesaplanır.Likidite oranından daha keskin olan bir oran olan nakit oranı sektörden sektöre farklı olmakla birlikte 0.20 olması yeterli kabul edilir.Fakat diğer oranlarda olduğu gibi bu oran da ülkemizde genelde 0.20 ni altında çıkmaktadır.
Cari oranın yüksek olması kısa vadeli borçlarda bir sorunla karşılaşılmayacağını gösterir yalnız çok yüksek çıkması durumunda dönen varlıkların atıl kaldığı, kar fırsatlarının iyi değerlendirilmediğini açıklar .cari oran dışında diğer oranlara bakarak işletmenin borç ödeme gücüne bakılmalıdır
-asit test oranı : kısa vadeli borç ödemede vadesi gelen borçların ödenmesinde stokların paraya çevrilmesi zor görünüyorsa stoklar düşüldükten sonra ödemeye bakılmasını öngörür beklenen rakam 1 çıkmasıdır .işletmenin kısa vadeli yabancı kaynaklarını olağanüstü durumlarda paraya çevrilebilecek değerlerle kolaylıkla karşılayabileceğini açıklar
- nakit oranı işletmenin stoklarını elden çıkaramama alacaklarını tahsil edememe durumunda hazır değerlerle ve menkul kıymetle sağlamasını öngörürü .0.2 çıkması beklenir
likidite oranlarında dönen varlıklar gerçek değeriyle gösterilmelidir.
Alacakların tahsil süresi alacak devir hızı stok devir hızı işletme sermayesi devir hızı dikkate alınmalıdır. Stok ve alacak devir hızı yüksek ise daha düşük likidite ile çalışılabilir
Örnek
Hazır Değerler 4 milyar
Kısa Vadeli Borçlar 12 Milyar
İşletmenin nakit oranı % kaçtır?
Nakit Oranı = Hazır Değerler + Geçici yatırımlar ( menkul kıymetler ) / Kısa vadeli Borçlar
= 4 / 12
= 0.33
Örnek-
Uzun Vadeli Borçlar 20.000
Hazır Değerler 5.000
Alacaklar 10.000
Stoklar 15.000
Geçici Yatırımlar 6.000
Duran Varlıklar 25.000
Cari Oran 1.5
*a.Kısa vadeli borçlar ne kadardır?
Cari oran = Dönen varlıklar / KVB
1.5 = 36 / KBVB
KVB = 36 / 1.5
KVB = 24.000
*b. Öz Sermaye Kaynaklar Ne kadardır?
ÖS = (Dönen varlıklar + Duran Varlıklar ) – ( Kısa vadeli Y.K + Uzun vadeli Y.K )
ÖS = 36 + 25 - 24 + 20
61 - 44
= 17
c- Yukarıdaki bilgilere göre Asit Test( Likidite ) Oranını bulunuz.
Asit-Test Oranı = ( Dönen varlıklar –Stoklar)/ KVB
36 – 15 / 24
0.87
FİNANSAL YAPI İLE İLGİLİ ORANLAR :
İşletmenin kaynak yapısına finansal yapı adı da verilir. Finansmanın temel ilkesinde dönen varlıkların kısa vadeli yabancı kaynaklarla ,duran varlıkların uzun vadeli yabancı kaynaklarla veya sermaye ile karşılanmasıdır.finansal yapı daha çok borç verenlere güven hissi sağlamak açısından önem arz eder.işletmeye binecek faiz yükü belirlemede de finansal yapı oranları dikkate alınmalıdır.
*İşletmenin mali yapısı ve uzun vadeli borç ödeme gücünü gösteren oranlara Finansal Yapı İle ilgili oranlar adı verilir.
-Borçlanma ( kaldıraç oranı) işletme varlığının % kaçının yabancı kaynakla finanse edildiğin gösterir.kredi verenler bu oranın küçük olmasını beklerler .ortaklar ise belirli bir düzeye kadar yüksek olmasından yanadır % 50 altında olması arzulanır ülkemizde % 70 dir
Borçlanma oranı < Kaldıraç oranı > : Toplam Yabancı Kaynaklar / Pasif Toplamı
kısa vadeli yabancı kaynak/pasif toplamı : kısa vadeli yabancı kaynakların döen varlıklar toplamından fazla olmaması istenir
duran varlıklar/uvyk+özkaynak(devamlı sermaye) 1 den küçük çıkması istenir.oranın 1 den büyük çıkması duran varlıkların bir kısmının kısa vadeli yabancı kaynaklarla finanse edildiğini gösterir.
Mdv/özsermaye ranın 1 den büyük çıkması duran varlıkların bir kısmının borçla finanse edildiğini işletmenin karlılığını düşüreceğini ifade eder .
Faizleri karşılama oranı faiz vergi öncesi kar/faiz giderleri: ödemek zorunda olduğu faizleri kaç kez kazandıklarını ortaya koyar.oran değeri 8 dir. Oranın düşük çıkması işletmenin faizleri öderken sıkıntıya düşeceğini gösterir.
Faiz Karşılama Oranı : Faiz Vergi öncesi Kar / Faiz giderleri
Örnek- İşletmenin F.V.Ö.K 100 milyar,borçları 60 ve borç maliyeti % 40 dır.Satışlar 150 milyar ise faiz karşılama oranı nedir?
Faiz Giderleri = 60 x 0.40
= 24
Faiz Karşılama Oranı = FVÖK / Faiz Giderleri
= 100 / 24
= 4
Örnek-
İşletmenin Faiz ve vergiden önceki karı 30 milyar ve faiz giderleri 5 milyar ise faiz karşılama oranı nedir?
Faiz Karşılama Oranı = FVÖK / Faiz Giderleri
= 30 / 5
= 6
Diğer Oranlar :
Kısa Vad.Yabancı Kay. / Pasif Toplamı
Uzun Vad.Yabancı Kay./ Pasif Toplamı
Duran Varlıklar / Uzun vadeli Yabancı Kaynaklar
Maddi Duran varlıklar/ Öz Kaynaklar
FAALİYET ORANLARI:
Varlıkları ne derece etkili kullandığını tespit etmede kullanılır.genel olarak yüksek çıkması olumlu yorumlanır.
* faaliyet oranı ile karlılık oranı da yüksek çıkması arzulanır.
-stok devir hızı : stokların paraya çevrilme hızıdır stokların dönem içinde kaç defa yenilendiğini de ortaya koyar
stok devir hızı =satışların maliyeti/ortalama stok
Ortalama Stok=D.başı M.M + DSMM/2
değerin yüksek çıkması stokların paraya çevrildiğini,düşük çıkması işletmenin stoklarını eritmede sorun yaşadığını elde aşırı stok bulundurduğunu ortaya koyar.
Bazen yüksek çıkması işletme lehine yorumlanamayabilir. Stoklar iş hacmine göre yenilenemiyorsa tedarikte güçlükler yaşanıyorsa olumsuzluk olarak nitelendirilir.
Bir işletmedeki stokların paraya çevrilebilme hızını ortaya koyan bir orandır.Stok devir hızı,aynı zamanda,bir işletmedeki stokların dönem içerisinde kaç defa yenilendiğini de ortaya koyar.Stok devir hızı yüksek olan işletme,stoklarını süratle paraya çevrildiğinden ve satış hacmini genişlettiğinden karlılığını artırma imkanı elde edecektir.Oranın düşük olması ise,işletmenin stoklarını eritmede sorun yaşadığını,elde aşırı stok bulundurulduğunu gösterir.
-alacak devir hızı :
alacak devir hızı =kredili satışlar/ticari alacaklar
yüksekliği alacak politikasının iyi işlediğini ,şüpheli alacakların fazla bulunmadığını açıklar düşüklüğü ise alacak politikasının iyi işlemediğini tahsilat güçlüğü çekeceğini açıklar .
-alacakların ortalama tahsil süresi
alacakların ortalama tahsil süresi=yıldaki gün sayısı/alacak devir hızı
kaç günde bir tahsil ettiğini gösterir. Yüksek çıktığında işletmenin verimsiz bir alacak politikası izlediği alacaklarını süresi içinde tahsil edemediğini şüpheli alacaklarla karşılaşacağını gösterir.
-maddi duran varlık devir hızı
mdv devir hızı =netsatış/mdv
oranın yüksek olması mdv ye yapılan yatırım sonucu satışların arttığını ortaya koyar . düşük çıkması ise mdv lerin tam kapasite kullanılmadığını ,atıl kapasite olduğunu,maddi duran varlıklara aşırı yatırım yapıldığını açıklar.
devir hızlarının yüksek olması olumlu karşılanır
İşletme sermayesi Devir Hızı : *Bir işletmenin özkaynaklarının ne ölçüde verimli kullanıldığını ifade eden orana Öz Kaynaklar Devir Hızı adı verilir.
Net Satışlar / Dönen Varlıklar
Öz Kaynaklar Devir Hızı : Net Satışlar / Ortalama Öz Kaynaklar
Örnek-
Alacaklar 2.000.000.000
Net Satışlar 10.000.000.000
Stoklar 3.000.000.000
SMM 7.000.000.000
Kredili Satışlar 8.000.000.000
Maddi Duran Varlıklar 5.000.000.000
a- Yukarıdaki bilgilere göre stok devir hızını hesaplayınız.
SDH = Satışların Maliyeti / Ortalama stok ( D.B.M.M + D.S.M.M/ 2 )
SDH = 7.000.000.000 / 3.000.000.000
SDH = 2.33
b- Alacak devir hızını hesaplayınız..
ADH = Kredili satışlar / Ticari Alacaklar
ADH = 8.000.000.000 / 2.000.000.000
ADH = 4
c-Maddi Duran Varlık Hızını Hesaplayınız
MDVDH = Net Satışlar / Maddi Duran Varlıklar
MDVDH =10.000.000.000 / 5.000.000.000
MDVDH = 2
Örnek-
Kredili satışlar 90.000.000
Alacaklar 10.000.000
Alacak senetleri 8.000.000
Ortalama tahsil süresini• bulunuz
OTS = 360 / Alacak devir hızı
OTS = 360 / ( 90 / 18 = 5 )
OTS = 72
Örnek-
Dönem Başı Stok 30 milyar,d.sonu stok 44 milyar ve satışların maliyeti 185 milyar ise stok devir hızını kaçtır?
Stok devir Hızı = Satışların Maliyeti / Ortalama Stok
= 185 / ( 30 + 44 / 2)
= 185 / 37
= 5
Örnek-
Uzun Vadeli Borçlar 20.000
Hazır Değerler 5.000
Alacaklar 10.000
Stoklar 15.000
Geçici Yatırımlar 6.000
Duran Varlıklar 25.000
Cari Oran 1.5
*a.Kısa vadeli borçlar ne kadardır?
Cari oran = Dönen varlıklar / KVB
1.5 = 36 / KBVB
KVB = 36 / 1.5
KVB = 24.000
*b. Öz Sermaye Kaynaklar Ne kadardır?
ÖS = (Dönen varlıklar + Duran Varlıklar ) – ( Kısa vadeli Y.K + Uzun vadeli Y.K )
ÖS = 36 + 25 - 24 + 20
61 - 44
= 17
KARLILIK ORANLARI
Karlılık oranları-işletmenin faaliyetleri sonucunda ulaşılan başarıyı ölçmek,ölçülü ve yeterli bir karlılığın elde edilip,edilmediğini değerlendirmek için yararlanılan oranlardır.
*İşletme sahip veya ortakları tarafından işletmeye sağlanan sermayenin her birimine düşen kar payını NET KAR / ÖZKAYNAKLAR oranı gösterir.
Net Kar / Öz Kaynaklar : Sermayenin bir birimine düşen karı payını gösterir.
Net Kar / Aktif Toplamı : Varlıkların ne ölçüde karlı kullanıldığını gösterir.
Net Kar / Satışlar : Satışların karlılığa etkisini ölçer.
*Varlıkların işletmede ne ölçüde karlı kullanıldığını gösteren oran Net kar/Top.varlıklar
PİYASA TEMELLİ ORANLARI:
*Hisse başına borsa fiyatının hisse başına kara bölünmesi ile bulunan oran FİYAT KAZANÇ oranıdır. *Hisse senedinin borsa değerinin,hisse başına gelire oranlanması ile bulunan orana Fiyat Kazanç Oranı denilir.*Fiyat kazanç oranı,işletmenin piyasa performansını değerlendirmede kullanılır.
Fiyat-Kazanç Oranı : Hisse sen.Borsa Değeri / Hisse Başına Gelir
Diğer : Piyasa değeri / Defter Değeri
Örnek
İşletmenin dolaşımdaki hisse senedi adedi 15.000 adettir.Toplam öz kaynaklar 30 milyardır.Hisse senedi adedinin piyasa değeri 4 milyar olduğuna gre piyasa değeri/ defter değeri oranı kaçtır?
Piyasa değeri / Defter Değeri
60milyar / 30 Milyar
= 2 Milyar
Not : Defter değeri = : Toplam özkaynaklar / Hisse senedi adedi
KARŞILAŞTIRMALI TABLOLAR ANALİZİ( YATAY ANALİZ)
Birden fazla yıla ait bilanço ve gelir tablosu kalemlerinin yıllar itibarıyla değişmelerini görmek amacıyla yapılan analizdir. Dinamik bir analiz türüdür.işletmenin kendi içinde analizdir diğer işletmelerle değil çoğu kez işletmenin geçmiş rakamlarıyla ilgilenir.işletmenin faaliyet sonucunu ve finansal durumunu ortaya koyar.
-En az iki eşit uzunluktaki finansal tablolar karşılaştırılmalıdır.
-muhasebe politikalar değişmeden uygulanmalıdır.
-fiyat dalgalanmalarının aşırı olduğu dönemlerde yorumlar dikkatli yapılmalıdır.enflasyonun etkilerinden arındırılmalıdır.
Bilanço ve gelir tablosundaki her bir kalemin bir öncek yıla göre mutlak farkları alınarak artış azalışlar tespit edilir. Mutlak farklar yüzdesel ifadelere dönüştürülür.bu değişime sebep olacak nedenler aranır.
YÜZDE YÖNTEMİ İLE ANALİZ( dikey yüzde analizi
Bilanço kalemlerinin grup toplamına ya da aktif/pasif toplamına göre bulunan yüzde değerler esas alınarak yapılan analizdir.
Bilanço unsurları içinde dikey yüzdeler hesaplanırken bilanço toplamı ,aktif ya da pasif toplamı 100 kabul edilerek her bir varlık ve kaynak kaleminin genel toplam içindeki yüzdesi hesaplanır.
Dikey yüzde analizi tek döneme ait gelir tablosuna uygulanır.
Bir yılın gelir tablosundaki her bir kalemin o yılın net satışlara oranı ile bulunur.net satışlar 100 kabul edilip diğer kalemler net satışlara oranlanır
EĞİLİM YÜZDELERİ ANALİZİ( TREND ANALİZİ)
En az 5-6 yıllık finansal tablolar kullanılarak analiz yapılır
Baz yıl ;eğilim yüzdelerini hesaplamak için tüm dönemlerdeki tutarların oranlandığı dönemdir.Uygulamada genelde baz yıl analiz döneminin başlangıç yılı kabul edilir.Baz yıl seçilirken normal bir yıl olmasına dikkat edilir.trend analizinde elde edilecek faydanın artırılması için aralarında ilişki bulunan kalemler karşılaştırılır.
Yorumlar
Yorum Gönder