8 Kasım 2009 Pazar

IMF ve Dünya Bankası Hakkında Bilgiler

 


İMF ve Dünya Bankası hakkında ne biliyorsunuz? Nasıl çalışırlar, nasıl karar alırlar? İki kurumun işleyiş prensipleri hakkında bilgilerinizi kontrol etmeye hazır mısınız?

IMF HAKKINDA

Uluslararası Para Fonu IMF’nin amacı, tüm dünyada parasal alanda işbirliğini güçlendirmek, finansal istikrarı sağlamak, uluslararası ticarete destek olmak, istihdamı arttırmak, sürdürülebilir ekonomik büyümeye yardımcı olmak ve fakirliği azaltmaktır. 1945’te kurulan IMF, neredeyse dünyanın tüm ülkelerini kapsayan 186 üyesi tarafından yönetilmektedir ve onlara karşı sorumludur.

Uluslararası Para Fonu ne amaçla kurulmuştur ve nasıl işlemektedir?

Kısaca “IMF” olarak da bilinen Uluslararası Para Fonunun kuruluş fikri, ABD’nin New Hampshire eyaletinin Bretton Woods kasabasında Temmuz 1944’te yapılan bir Birleşmiş Milletler konferansında ortaya çıkmıştır. Bu konferansa katılan 45 ülke, 1930’larda yaşanan Büyük Buhran’da rol oynayan karşılıklı devalüasyon yarışının tekrarını önleyecek bir ekonomik işbirliği sistemi oluşturmak istemekteydi.

IMF’nin sorumlulukları: IMF'nin temel amacı, uluslararası para sisteminin, yani ülkelerin (ve bunların vatandaşlarının) birbirlerinden çeşitli mal ve hizmetler satın almasını sağlayan döviz kuru ve uluslararası ödeme sistemlerinin istikrarını sağlamaktır. Sürdürülebilir ekonomik büyüme, hayat standartlarının iyileşmesi ve fakirlikle mücadele açısından bu sistemlerin istikrarı hayati önem taşımaktadır.

IMF Hakkında
Üyeler: 186 ülke
Merkez: Washington DC
İcra Kurulu: Ülkeleri veya ülke gruplarını temsil eden 24 üye
Personel: 143 ülkeden 2.478 kişi
Toplam kota: 325 milyar dolar (31 Mart 2009 itibarıyla)
Taahhüt veya tahsis edilen ek kaynak: 500 milyar dolar
Tahsis edilen krediler (1 Eylül 2009 itibarıyla): 175.5 milyar dolar (bunun 124.5 milyar doları henüz kullanılmamıştır)
En borçlu ülkeler: Macaristan, Meksika, Ukrayna
Teknik destek: 2009 mali yılında sahada verilen destek 173 adam x yıl
Gözetim çalışmaları: 2008’de 177 ülkede gözetim çalışmaları tamamlanmış ve bu ülkelerin 155’i bu çalışmalara ilişkin bilgileri gönüllü olarak yayınlamıştır (31 Mart 2009 itibarıyla)
Hedefler: IMF’nin başlıca hedefleri Anlaşma Hükümleri belgesinin birinci
maddesinde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır:

* Parasal alanda uluslararası işbirliğini güçlendirmek
* Uluslararası ticaretin dengeli bir şekilde artmasına yardımcı olmak
* Döviz kurlarının istikrarına katkıda bulunmak
* Çokuluslu bir ödeme sisteminin kurulmasına yardımcı olmak
* Ödemeler dengesinde sorun yaşayan üyelere kaynak temin etmek (gerekli önlemler
alındıktan sonra)

Ekonomik gözetim: IMF, uluslararası para sisteminin istikrarının sağlanması ve krizlerin
önlenmesi amacıyla, ulusal, bölgesel ve küresel ekonomik ve finansal gelişmeleri gözetim olarak bilinen formel bir sistem aracılığıyla takip etmektedir. 186 üye ülkeye tavsiyelerde bulunan IMF, üyelerini ekonomik istikrara katkıda bulunacak, ekonomik ve finansal krizlere karşı dayanıklılıklarını arttıracak ve hayat standartlarını yükseltecek politikalar uygulamaya teşvik etmektedir. IMF, Dünya Ekonomik Görünümü adlı rapor aracılığıyla dünya ekonomisinin ve Küresel Finansal İstikrar Raporu aracılığıyla sermaye piyasalarının durumunu düzenli olarak değerlendirmekte, ve bölgesel ekonomilerin görünümü hakkında bir dizi yayın yapmaktadır. Finansal yardım: IMF, ödemeler dengesinde sorun yaşayan üye ülkelere, bu sorunları aşmaları için ihtiyaç duyacakları finansmanı sağlamaktadır. Üye ülkelerin ilgili mercileri, IMF ile yakın işbirliği içinde çalışarak, IMF’nin finansal destek verdiği bir politika programı geliştirmiştir. Finansal desteğin devamı, bu programın etkin bir şekilde uygulanması şartına bağlıdır. IMF, küresel ekonomik kriz sırasında üye ülkelere destek olmak amacıyla kredi kapasitesini arttırmış ve kredi sisteminde kapsamlı değişiklikler yapmıştır. IMF düşük gelirli ülkelere ayrıcalıklı kredi imkanlarını kullanarak finansal destek vermektedir. Fon, nispeten daha fakir ülkelerin kredi kullanım limitlerini iki katına çıkarmış ve kredi miktarını ciddi ölçüde arttırmış, ve bu kredilerin faizini 2011’e kadar sıfırlamıştır.

Özel Çekme Hakları: IMF, üye ülkelerin resmi rezervlerine destek olmak amacıyla kullanılabilen ve Özel Çekme Hakkı olarak bilinen bir uluslararası rezerv varlığı ihraç etmektedir. Ağustos ve Eylül 2009’da yapılan iki tahsisat sonucunda tedavüldeki SDR miktarı on kat artarak 316 milyar dolara ulaşmıştır. Üyeler ayrıca isteğe bağlı olarak kendi aralarında döviz karşılığı SDR alışverişi yapabilmektedir.

Teknik destek: IMF, üye ülkelerin etkin politikalar geliştirmesine ve bunları uygulama
kapasitelerini arttırmasına yardımcı olacak teknik destek ve eğitim hizmetleri de vermektedir. Vergi politikasından vergi yönetimine, harcama yönetiminden para ve kur politikalarına, bankacılık ve finans sisteminin düzenlenmesi ve denetlenmesinden mevzuat sistemine ve istatistik çalışmalarına kadar çeşitli alanlarda teknik destek verilmektedir. Kaynaklar: 2 Nisan 2009’da yapılan G-20 zirvesinde, dünya liderleri, IMF’nin kredi kaynaklarını 750 milyar dolara çıkararak, gelişmekte olan piyasa ve ülkelerin büyüme sürecini destekleme taahhüdünde bulunmuştur. IMF’nin sahip olduğu kaynaklar büyük ölçüde üye ülkeler tarafından, ilgili ülke ekonomisinin büyüklüğüne göre belirlenen kotaların ödenmesi suretiyle temin edilmektedir. Fonun yıllık faaliyet giderleri, büyük ölçüde faiz geliri (mevcut kredilerin faizi) ile faiz gideri (kredilerin “rezerv pozisyonları”nın finansmanında kullanılan kotaların faizi) arasındaki farktan elde edilmektedir. Üye ülkeler, Fonun çeşitlilik arzeden faaliyetlerine daha uygun nitelikte bir dizi gelir kaynağına dayanan yeni bir gelir modeli üzerinde yakın bir geçmişte mutabakat
sağlamıştır.
Yönetim ve organizasyon: IMF, üye ülkelerin hükümetlerine hesap vermekle yükümlüdür. Fonun organizasyon yapısının tepesinde, her ülkeden bir üyenin katıldığı Yönetim Kurulu bulunmaktadır. Tüm ülkelerin yönetim kurulu üyeleri yılda bir kez IMF - Dünya Bankası Yıllık Toplantılarında bir araya gelmektedir. Uluslararası Para ve Finans Komitesinde (IMFC) görev yapan 24 yönetim kurulu üyesi yılda iki kez bir araya gelmektedir. Fonun günlük idaresi, 24 kişiden oluşan İcra Kurulu tarafından sağlanmaktadır. Bu kurula IMFC yol göstermekte ve kurul çalışmaları IMF’nin profesyonel
çalışanları tarafından yürütülmektedir. Hem IMF personelinin başı hem de İcra Kurulunun
başkanı olan IMF Başkanına üç Başkan Yardımcısı destek vermektedir.

Kaynak: Dış İlişkiler Bölümü - Washington, D.C. 20431
URL: http://www.imf.org/external/np/exr/facts/glance.htm
NOT: Yukarıdaki bilgiler Eylül 2009 itibarıyla geçerli olan bilgilerdir.

IMF KOTALARI ve IMF FON KAYNAKLARININ KULLANIMI

İMF Kotaları: Kota katkıları IMF’nin mali kaynaklarının en büyük kısmını oluşturur. Her İMF üyesi ülke için dünya ekonomisindeki yerine bağlı olarak bir kota seviyesi belirlenmiştir. Üyelerin kotası İMF’ ye olan maksimum finansal yükümlülüklerini, oy haklarını ve IMF’nin finansal kaynaklarına olan erişimlerini belirler.

Kota ve Temsil Reformu:
Büyük ölçekli kota ve temsil reformu yaklaşık iki yıl süren bir tasarım aşamasının ardından 28 Nisan 2008 tarihinde, IMF’nin Yönetim Kurulu tarafından büyük bir çoğunluğun oyuyla kabul edildi. Bu reformun amacı, düşük gelirli İMF üye ülkelerinin karar aşamasına katılımını ve temsilini arttırırken, kotaların değişen ekonomik dengelere daha duyarlı olmasını sağlamaktır. İMF üyeleri, Eylül 2006’da Çin, Kore, Meksika ve Türkiye’nin ad hoc (geçici) olarak kotalarının arttırılmasına karar vermiştir. Nisan 2008’de, Yönetim Kurulu yeni bir kota formülü anlaşmasını; bu yeni kota formülüne göre hesaplanacak ve 54 ülkeyi kapsayacak olan ikinci tur ad hoc artışları; düşük gelirli ülkelerin temsilini arttırmak için temel oyların üçe katlanmasını ve Kurul’daki Afrika ülkelerine ait iki koltuk için Alternatif Yönetim Direktörü atanmasını içeren bir reform paketini onayladı. Bunun yanı sıra, bu reform kota ve oy oranlarının her beş yılda bir yeniden düzenlenmesini içermektedir.

IMF Üye Ülkelerin Kotalarını Nasıl Belirler?

Bir ülkeye İMF’ye katıldığında, iktisadi büyüklük ve yapıları benzer olan mevcut üye ülkelerin kotalarıyla aynı derecede olmak üzere bir kota atanır. İMF, üye ülkenin göreceli konumunu tespit etmek için bir kota formülü kullanır. Kotalar İMF hesap ünitesinin Özel Çekme Hakları (SDRs) tarafından belirlenir. İMF’nin en büyük üyesi, 37,1 milyar SDR (yaklaşık 58,2 milyar ABD Doları) ile Amerika Birleşik Devletleri; ve en küçük üyesi de, 3,1 milyar SDR (yaklaşık 4,9 milyar ABD Doları) ile Palu’dur. (Şubat 2009 Bilgileri)

Kotaların Fonksiyonları Nelerdir?
Üyelerin kotaları, İMF ile olan kurumsal ve finansal ilişkilerinin bir yansımasını oluşturur ve şunları içerir:
Üyelik: Bir üye ülkenin kota anlaşması, o ülkenin IMF’ye sağlamak zorunda olduğu finansal kaynakların maksimum ne kadar olacağını belirler. Üye ülke bu ödemelerin tamamını üyeliğinin hemen ertesinde IMF’ye ödemek zorundadır: Bunun yaklaşık yüzde 25’i SDR ya da geniş oranda kabul gören ( Amerikan doları, Avro, Yen veya İngiliz Sterlini) para birimleri üzerinden yapılmalıdır, geri kalan kısmı ise üye ülkenin kendi para birimi ile ödenebilir.

Oy Kullanma Hakkı. Kota, üye ülkelerin İMF kararlarındaki oy kullanma hakkını belirler. Her İMF üyesi 250 temel oy ve buna ek her 100.000 SDR için artı bir fazla oy hakkına sahiptir. Buna göre, Amerika Birleşik Devletleri toplam 371.743 oya (toplamın yüzde 16,77’si) sahipken, Palu’nun 281 oyu (yüzde 0,01) bulunmaktadır.

Finansal Kaynaklara Erişim. Üye ülkenin İMF’den sağlayabileceği kredi oranı yani İMF’nin finansal kaynaklarının kullanımı da o ülkenin kotasına bağlıdır. Şu an itibariyle, Geçici (Stand-By) ve Genişletilmiş Uygulamalar kapsamında, bir üye ülke bir yılda kotasının yüzde 100’ü kadar, toplamda ise yüzde 300’ü oranında kredi kullanabilir. Ancak, istisnai durumlarda daha fazla kullanım hakkı tanınabilir.

Kota Değerlendirmeleri
İMF’nin Yönetim Kurulu düzenli olarak (genelde her beş yılda bir) genel kota değerlendirmesi yapar. Kotalarda oluşturulacak herhangi bir değişiklik yüzde 85’lik bir çoğunluk tarafından onaylanmak zorundadır. Genel kota değerlendirmesinde dikkat edilmesi gereken iki husus vardır: toplamda kotanın ne oranda arttırıldığı ve bu artışın üyeler arasında nasil dağıtıldığı., Genel kota değerlendirmesi İMF’ye, üyelerin ödemeler dengesinden doğan kredilendirme gereksinimleri ve bu gereksinimlere cevap verebilme kapasitelerini yeniden gözden geçirme firsati verir. Ayrica, genel kota değerlendirmesi üye ülkelerin dünya ekonomisindeki göreceli konumlarinda yaşanan degişimlerin ülke kotalarına yansıtılmasını sağlar. 28 Ocak 2008 tarihinde gerçekleşen Yönetim Kurulu’nun Onüçüncü Genel Değerlendirmesi’nde kotalarda herhangi bir artış talebi sunulmamıştır.
28 Nisan 2008 tarihinde gerçekleşen kota artışlarının genel kota incelemeleri kapsamında olmadıkları için ad hoc (gecici) olarak kabul edilmesine ragmen, genel değerlendirmeler dışında kalan bu tarz ad hoc (gecici) kota artışlarına pek rastlanmaz. Gelecekte bu tarz ad hoc artışların kurumun likidite ihtiyacının olup olmadığından bağımsız olarak, genel kota değerlendirmeleri sırasında yapılmasına karar verilmiştir. Amaç üye ülkelerin dünya ekonomisindeki konumlarında yaşanan degişimlerin kotalarına yansıtıldığı ve gereğinden az temsil edilen ülkelerin kota paylarının arttırıldığı dinamik bir mekanizma oluşturmaktır.

Genel Kota Çizelgesi
Kotalar Çözümün Kabul Tarihi Toplam Kota
Artışı (yüzde)
Birinci Beş Yıllık Plan Herhangi bir artış talebi yok ---
İkinci Beş Yıllık Plan Herhangi bir artış talebi yok ---
1958/591 Şubat ve Nisan 1959 60,7
Üçüncü Beş Yıllık Plan Herhangi bir artış talebi yok ---
Dördüncü Beş Yıllık Plan Mart 1965 30,7
Beşinci Genel Şubat 1970 35,4
Altıncı Genel Mart 1976 33,6
Yedinci Genel Aralık 1978 50,9
Sekizinci Genel Mart 1983 47,5
Dokuzuncu Genel Haziran 1990 50,0
Onuncu Genel Herhangi bir artış talebi yok ---
Onbirinci Genel Ocak 1998 45,0
Onikinci Genel Herhangi bir artış talebi yok ---
Onüçüncü Genel Herhangi bir artış talebi yok ---

Kaynak: Factsheet URL: http://www.İMF.org/external/np/exr/facts/surv.htm (Yukarıdaki Bilgiler Şuabt 2009 itibarıyla geçerlidir.)

IMF KREDİLERİ ve KULLANIMI

İMF’nin temel sorumluluklarından birisi ödemeler dengesinde sorunları olan üye ülkelere kredi sağlamaktır. Bu finansal yardımlar, ülkelere uluslararası rezervlerini yeniden yapılandırma konusunda, para birimlerini dengelemelerinde, ithalat ödemelerini sürdürebilmelerinde, ve ekonomi politikalarının incelenip, ana sorunların tespit edilerek yeniden sağlıklı bir şekilde büyümeye geçilmesinde yardımcı olur.

Bir Ülke İMF’den Ne Zaman Borç Alabilir?
Eğer bir üye ülke ödemeler dengesinde sorunlar yaşıyorsa, bir diğer deyişle, uluslararası ödemelerini karşılayacak uygun şartlarda ve yeterli miktarda kredi bulamıyorsa, İMF’den finansal destek talebinde bulunabilir. İMF kredileri, ülkelerin ödemeler dengesinde yaşadıkları sorunları çözebilmeleri için gerekli politikaları uygulamarını ve reformları yapabilmelerini kolaylaştırır ve güçlü iktisadi büyüme için gerekli koşulların olusmasını destekler.

İMF Kredilerinin Değişen Yapısı
İMF tarafından sağlanan kredi hacmi zaman içinde kayda değer değişiklikler göstermiştir. 1970’li yılların petrol krizi ve 1980’li yılların borç krizi sonrasında, İMF kredilerinde büyük artışlar olmuştur. 1990’lı yıllarda Orta ve Doğu Avrupa’daki rejim değişikliği ertesi yaşanan geçiş dönemi ve gelişmekte olan ülkelerde yaşanan krizler, İMF kaynaklarına olan talebi daha da arttırmıştır. 2000’li yıllarının başlarında Güney Amerika’da yaşanan ağır krizler, İMF kaynaklarına olan talebi sürdürmüş, daha sonra bu kredilerin büyük bir kısmı durum düzeldikçe geri ödenmiştir. Uluslararası sermaye akımlarının artışı ve riskin düşük fiyatlandırılmasının yol açtığı borçlanma oranlarının düşmesini takip eden dönemin sonrasında gelişmiş ülkelerde yaşanan mali krizin damgasını vurduğu 2008 yılı sonlarından itibaren, İMF kredilerine olan talep tekrar canlanmıştır.
İMF’nin Kredi Verme Süreci
Bir üye ülkenin talebi üzerine, İMF yardımı genellikle ülkenin uygulamayı kabul ettiği ve ödemeler dengesindeki sorunlarına çözüm getirecek olan ekonomik politikalarınin uygulanmasıyla ilgili şartları içeren bir “anlaşma” çerçevesinde sağlanır. Bu anlaşmanın altında yatan iktisadi program söz konusu ülke ile İMF tarafından oluşturulur ve İMF’nin Yönetim Kurulu’na “Niyet Mektubu” olarak sunulur. Anlaşmanın Kurul tarafından kabul edilmesiyle, üye ülkeye sağlananan kredi program uygulandıkça taksitler halinde verilir.

İMF’nin Kredi Araçları
Zaman içinde İMF, üyelerinin özel ihtiyaçlarına yönelik hazırlanmış çeşitli kredi araçları geliştirmiştir. Düşük gelirli ülkeler Yoksullukla Mücadele ve Büyüme Programı (PRGF) ve Dış Kaynaklı şoklar Programı (ESF) ile imtiyazlı faiz oranları taşıyan kredilerden yararlanabilmektedir. İmtiyazsız krediler genel olarak , Stand-By Düzenlemeleri (SBA) ile; güçlü ekonomi politikaları ve altyapısı olan üyeler için Esnek Kredi Mekanizması (FCL) ile; ve genel olarak düşük gelirli üyeler için tasarlanan Genişletilmiş Kredi Programi ile sağlanır. İMF ayrıca, doğal afet ya da iç savaş yaşamış ülkelere, duruma göre imtiyazlı faiz oranları taşıyan, acil yardım imkanı sağlar. PRGF ve ESF haricindeki tüm İMF kredi programları, “işlem oranı” olarak bilinen piyasaya bağlı faiz oranına tabidir, yüksek kredilere ek islem oranı uygulanır. İşlem oranı, uluslararası finansal piyasalardaki kısa vadeli faiz oranlarında yaşanan değişiklikleri yansıtabilmesi için her hafta gözden geçirilen, SDR faiz oranına bağlıdır. Bir ülkenin İMF’den sağlayabileceği kredi miktarı yani “kullanım limiti” kredinin türüne göre değişmekle birlikte genel olarak o ülkenin İMF Kota’sının bir kaç katıdır. Bu limit istisnai durumlar kapsamında aşılabilir. Esnek Kredi Meknizmasının kullanımının önceden belirlenmiş bir limiti yoktur.

Yoksullukla Mücadele ve Büyüme Programı(PRGF) ve Dış Kaynaklı şoklar Programı
(ESF) Düşük gelirli ülkeler için PRGF destekli programlar, ülkelere ait geniş kapsamlı stratejilerle Yoksullukla Mücadele Strateji Belgeleri (PRSP) ’nde belirtildiği üzere desteklenir. PRGF ve ESF kredilerine uygulanan faiz oranları sadece yüzde 0,5’tir ve bu krediler 5½–10 yıllık süreç içerisinde geri ödenmelidir. Eylül 2008’de, daha esnek olması ve kullanım limitlerinin yükseltilmesi için tekrar düzenlenen ESF, düşük gelirli üye ülkelere hızlı ve belirli ölçekteki şoklara uygun, sınırlı koşullar taşıyan programlarla yardım etmeyi amaçlar.

Stand-By Düzenlemeleri (SBA). İMF kredi yardımlarının çoğu SBA yoluyla sağlanmaktadır. SBA, ülkelere, kısa dönemli ödemeler dengesi sorunlarında yardım edilmesi amacıyla tasarlanmıştır. SBA süresi genellikle 12-24 aydır, ve geri ödeme, kredi temininden sonraki 3¼-5 yıl içinde gerçekleşmelidir. SBA’lar, önlem niteliğinde hem normal kullanım hem de istisnai kullanım limitleri çerçevesinde yapılabilir. SBA’lar ülkelerin şartları gerektirmediği sürece onaylanmıs miktarın uzerinde kredi kullanmamayı tercih ettikleri durumları da kapsar. SBA, uygun koşullar altında önceden kullanım olanağı ile süreç esnekliği sağlar.

Esnek Kredi Mekanizması (FCL). FCL güçlü ekonomik temellere ve geçmişten beri süregelen sürdürebilir ekonomi politiklarına sahip ülkelerde krizleri önlemek amacıyla tasarlanmıştır. FCL düzenlemeleri ön koşullara uyan ülkeler için yapılmıştır. FCL’nin süresi yarı dönem denetimiyle birlikte 6 ay ile 1 yıl arasında degişir. Normal limitlere tabi olmayan kullanım duruma göre belirlenir ve taksitlendirme yerine tek ödeme şeklinde gerçekleştirilebilir. FCL ödemeleri SBA’da olduğu gibi belirli politikaların benimsenmesine bağlı değildir. Kredi hattı onaylandığı andan itibaren kullanılma esnekliği taşırken, sadece önlem niteliğinde de kullanılabilir.

Genişletilmiş Kredi Mekanizması (EFF). 1974 yılında bu kredi aracı , temel ekonomik reformları gerekli kılan uzun vadeli ödemeler dengesi sorunları yaşayan ülkelere yardım amacıyla hazırlanmıştır. EFF uygulamaları, SBA’lerden (genelde üç yıl) daha uzundur. Geri ödemenin 4½–7 yıl içinde gerçekleşmesi beklenir. Yüksek miktarda kullanım durumlarında yeni işlem oranlari uygulanması söz konusu olabilir.

Acil yardım. İMF doğal afet ya da iç savaş yaşamış olan ülkelere acil yardım sağlar. PRGF erişimi olan ülkelere, mevcut fon durumuna bağlı olmak üzere sübvansiyon hakkı tanınınırken, acil yardımlar temel işlem oranına tabidir. Bu tip kredilerin 3¼–5 yıl içinde geri ödenmiş olması beklenir.

KAYNAK: External Relations Department • Washington, D.C.
Factsheet URL: http://www.İMF.org/external/np/exr/facts/surv.htm
BU BİLGİLER MART 2009 TARİHİ İTİBARİYLE GÜNCELDİR.

ÖZEL ÇEKİM HAKKI SDR
SDR, IMF’nin üye ülkelerin mevcut resmi rezervlerine katkıda bulunmak amacıyla 1969 yılında oluşturduğu uluslararası bir rezerv varlığıdır. Özel Çekme Hakları üye ülkelere IMF kotalarıyla orantılı olarak tahsis edilir. SDR aynı zamanda IMF’nin ve diğer bazı uluslar arası kuruluşların hesap birimi olarak kullanılmaktadır. SDR’nin değeri, başlıca uluslararası para birimlerinden oluşan bir sepet esas alınarak belirlenmektedir.

SDR ne amaçla oluşturulmuştur ve bugün ne amaçla kullanılmaktadır?

Özel Çekme Hakkı (SDR), IMF tarafından 1969 yılında Bretton Woods sabit kur rejimini desteklemek amacıyla oluşturulmuştur. Bu sisteme dahil olan ülkelerin, kurlarını sabit tutmak amacıyla dünya döviz piyasalarından yerli paralarını satın almakta kullanabilecekleri resmi rezervlere —devletin veya merkez bankasının elinde bulunan altına veya yaygın kabul gören yabancı paralara— sahip olması gerekmekteydi. Fakat en yaygın iki rezerv varlığı olan altının ve Amerikan dolarının uluslararası arzı, dünya ticaretinde yaşanmakta olan büyümeyi ve finansal gelişmeyi destekleme konusunda yetersiz kalmaktaydı. Bu nedenle, uluslararası toplum, IMF’nin desteğiyle yeni bir uluslararası rezerv varlığı oluşturulmasına karar verdi. Ancak, bundan sadece birkaç sene sonra Bretton Woods sistemi çöktü ve başlıca para birimleri dalgalı kur rejimine geçti. Uluslararası sermaye piyasalarının büyümesi sonucunda, kredi itibarı yüksek olan ülkeler daha kolay borçlanmaya başladı. Bu iki gelişme SDR’ye olan ihtiyacı azalttı. Günümüzde rezerv varlığı olarak sınırlı ölçüde kullanılan SDR’nin asıl işlevi, IMF’nin ve diğer bazı uluslararası kuruluşların hesap birimi olmasıdır. SDR bir para birimi veya IMF’den olan bir alacak değildir. SDR daha çok, IMF üyelerinin serbestçe kullanılabilen para birimlerine ilişkin bir talepte bulunma hakkıdır. Elinde SDR bulunan ülkeler, ellerindeki SDR’leri bu para birimlerine iki şekilde dönüştürebilmektedir. Birinci yöntem üyeler arasında isteğe bağlı takas işlemleri yapılması, ikinci yöntemse IMF’nin dış dengesi güçlü üyelerin dış dengesi zayıf üyelerden SDR satın almasını talep etmesidir.

SDR’nin değeri

SDR’nin değeri başlangıçta 0.888671 gram saf altının eşdeğeri olarak belirlenmiştir. Bu miktar o tarihte 1 Amerikan Dolarına karşılık gelmekteydi. Bretton Woods sisteminin 1973 yılında çökmesinden sonra ise, SDR bir döviz sepeti olarak yeniden tanımlanmıştır, ve bu sepet günümüzde Euro, Japon Yeni, İngiliz Sterlini ve Amerikan Dolarından oluşmaktadır. SDR’nin Amerikan Doları cinsinden değeri IMF’nin web sitesinde günlük olarak yayınlanmaktadır. Bu değer, söz konusu dört para biriminin ilgili miktarlarının Amerikan Doları cinsinden değerlerinin toplamına eşittir ve bu hesaplamada Londra piyasasında o gün öğlen saatinde geçerli olan döviz kurları kullanılmaktadır. Sepetin bileşimi, ilgili para birimlerinin dünya ticaret ve finans sistemlerindeki nisbî ağırlığını yansıtacak şekilde beş yılda bir gözden geçirilmektedir. Kasım 2005’te yapılan son gözden geçirme kapsamında, mal ve hizmet ihracatı rakamları ve diğer IMF üyelerinin ilgili para birimleri cinsinden tuttuğu rezervler dikkate alınarak, SDR sepetinde yer alan para birimlerinin sepetteki ağırlıkları yeniden belirlenmiştir. Bu değişiklikler 1 Ocak 2006’da yürürlüğe girmiştir. Bir sonraki gözden geçirme çalışması İcra Kurulu tarafından 2010 sonlarında yapılacaktır.

SDR faiz oranı

SDR faiz oranı, üyelerin normal (imtiyazlı olmayan) IMF kredileri için ödeyeceği faizin, yelerin llerinde bulunan SDR’ler için alacağı ve ödeyeceği faizin ve üyelere kota anlaşmalarının bir ısmı için ödenecek faizin hesaplanmasına temel teşkil etmektedir. SDR faiz oranı, SDR sepetinde yer alan para birimlerine ait para piyasalarında kısa vadeli kredilere uygulanan tipik faiz oranlarının ağırlıklı ortalaması esas alınarak, haftada bir belirlenmektedir.

SDR tahsisi

Anlaşma Hükümleri uyarınca, IMF, üyelerine IMF kotalarıyla orantılı bir şekilde SDR tahsis edebilir. Bu tahsis işlemi, üyelere, faiz ödenmeyen ve faiz getirmeyen maliyetsiz bir varlık edinme imkânı sunmaktadır. Bir üyenin elinde bulunan SDR miktarının kendisine tahsis edilen miktarı aşması halinde ise, bu üye, elindeki bu aşan kısım üzerinden faiz geliri elde etmektedir. Benzer şekilde, elindeki SDR miktarı tahsis edilen miktarın altında olan üyeler, eksik miktar üzerinden faiz ödemektedir. Anlaşma Hükümleri SDR’lerin iptaline de imkân vermektedir, ancak, bu hükme henüz hiç başvurulmamıştır. IMF kendisine SDR tahsis edememektedir. İki çeşit tahsisat mevcuttur:

Genel SDR tahsisleri, mevcut rezerv varlıklarının güçlendirilmesine yönelik küresel çapta uzun vadeli bir ihtiyaçtan kaynaklanmalıdır. Genel tahsisat değerlendirmesi beş yılda bir yapılmakta ise de, bu şekilde SDR tahsis edilmesi kararı bugüne kadar sadece iki kez alınmıştır. Bunlardan toplam miktarı 9.3 milyar SDR olan birinci tahsisat, 1970-1972 döneminde dağıtılmıştır. 1979-1981 döneminde dağıtılan ikinci tahsisat ise, kümülatif SDR tahsisatı miktarını 21.4 milyar SDR’ye çıkarmıştır.

IMF Yönetim Kurulu, bir defaya mahsus özel SDR tahsisine yönelik bir teklifi, Anlaşma Hükümleri Dördüncü Tadilatı önerisi kapsamında Eylül 1997’de onaylamıştır. Bu tahsisat, kümülatif SDR tahsisatının iki katına çıkarak 42.8 milyar SDR’ye ulaşmasıyla sonuçlanacaktır. Tahsisatın amacı, IMF’nin tüm üyelerinin SDR sistemine eşit şartlarda katılmasını sağlamak, ve Fona 1981’den sonra katılan ülkelerin (bunların sayısı IMF’nin şu anki üye sayısının beşte birinden fazladır) şu ana kadar hiçbir SDR tahsisatı almamış olmasını telafi etmektir. Dördüncü Tadilat, IMF üyelerinin toplam oy haklarının %85’ini temsil eden beşte üçlük kısmı (111 üye) tarafından kabul edildikten sonra yürürlüğe girecektir. Önerilen tadilat halihazırda toplam oy haklarının %77.68’ini temsil eden 131 üye tarafından kabul edilmiştir. Bu tadilat, toplam oyun %16.75’ine sahip olan Amerika Birleşik Devletleri tarafından onaylanması halinde yürürlüğe girecektir.

Kaynak: URL: http://www.imf.org/external/np/exr/facts/sdr.htm

Bu bilgiler ŞUBAT 2009 itibarıyla geçerlidir.

IMF ve Dünya Bankası

IMF olarak tanınan Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler sisteminde yer alan kuruluşlardır. Her ikisinin de ortak hedefi, üye ülkelerdeki yaşam standartlarını yükseltmektir. Bu hedefe olan yaklaşımları birbirini tamamlar niteliktedir; IMF makroekonomik konulara odaklanırken, Dünya Bankası uzun vadeli ekonomik kalkınma ve yoksulluğun azaltılmasına odaklanır.

Bretton Woods Kuruluşlarının amaçları nelerdir?

Hem Uluslarası Para Fonu hem Dünya Bankası, 1944 yılının Temmuz ayında Bretton Woods, New Hampshire, ABD’de düzenlenen uluslararası bir konferansta kuruldu. Konferansın amacı, daha istikrarlı ve refah içinde bir küresel ekonomiye yol açacak ekonomik işbirliği ve gelişim için bir temel oluşturmaktı. Bu amaç her iki kuruluşun da temeli olmaya devam ederken, çalışmaları yeni ekonomik gelişmelere ve güçlüklere yanıt vererek sürekli gelişmektedir.

IMF’nin görevi: IMF, uluslararası mali işbirliğini teşvik eder ve ülkelerin güçlü ekonomiler oluşturup bunları sürdürmesine yardım etmek için politik tavsiyeler ve teknik destek sağlar. Fon aynı zamanda üye ülkelere kredi verir ve uluslararası ödemeleri gerçekleştirmek için uygun koşullarda yeterli finansman bulunmadığında ödeme dengesi sorunlarini çözmek için
politika programları tasarlamalarına yardımcı olur. IMF kredileri kısa ve orta vadelidir ve temel olarak üyelerinin sağladığı kota katkı havuzundan verilir. IMF personeli başlıca makroekonomik ve mali politikalar alanında engin deneyime sahip ekonomistlerden oluşur.

Dünya Bankası’nın görevi: Dünya Bankası, ülkelerin belirli sektörlerde reform apmalarını veya belirli projeleri uygulamalarını (örneğin okullar ve sağlık merkezleri kurma, su ve elektrik sağlama, hastalıkla savaş ve çevreyi koruma) sağlamak üzere teknik ve mali destek vererek, uzun vadeli ekonomik kalkınmayı ve yoksulluğun azaltılmasını teşvik eder. Dünya Bankası’nın desteği genellikle uzun vadelidir ve finansmanı hem üye ülkelerin katkılarıyla, hem de tahviller basımı ile yapılır. Dünya Bankası personeli genellikle belirli konularda, sektörlerde veya tekniklerde uzmandır.

İşbirliği çerçevesi: IMF ve Dünya Bankası üye ülkelere destek olmak için çeşitli seviyelerde düzenli olarak işbirliği yapar ve pek çok girişimde birlikte çalışır. Sorumlulukların çakıştığı noktalarda etkin işbirliği sağlamak için 1989 yılında işbirliği koşulları bir konkordato sozlesmesi ile belirlendi. Yüksek düzeyde koordinasyon: Dünya Bankası Güvernörler Kurulu (Boards of Governors of the World Bank) ve IMF Güvernörler Kurulu (Boards of Governors of the IMF) Yıllık Toplantıları sırasında güvernörler birbirlerine danışır ve uluslararası ekonomi ve finansa ilişkin konularında ülkelerinin görüşlerini sunar. Güvernörler Kurulu uluslararası ekonomik ve mali sorunların nasıl ele alınacağına ve kuruluşlar için önceliklerin nasıl belirleneceğine karar verir.

Bir grup IMF ve Dünya Bankası güvernörü, toplantıları IMF ve Dünya Bankası’nın İlkbahar ve Yıllık Toplantıları sırasında olan Kalkınma Komitesinin bir parçası olarak ayrıca toplanır. Bu komite 1974 yılında, iki kuruluşa önemli gelişim sorunları ve düşük gelirli ülkelerde ekonomik kalkinma teşvik etmek için gereken mali kaynaklar konusunda tavsiyelerde bulunmak üzere kurulmuştur.

Yönetim danışmanlığı: IMF’nin İdari Müdürü ve Dünya Bankası Başkanı, önemli konularda görüş alış verişinde bulunmak için düzenli olarak toplanır. Ayrıca ortak bildirimler yayınlar ve zaman zaman ortak makaleler yazarlar, ve çeşitli ülkeleri ve bölgeleri birlikte ziyaret ederler.
Personel işbirliği: IMF ve Banka personeli ülkelere yardım konusunda düzenli olarak bilgi alış verişinde bulunurlar. İki kuruluş ayrıca sık sık paralel ülke heyet ziyaretleri gerçekleştirir ve personel birbirlerinin heyet ziyaretlerine katılır. IMF’nin bir ülkenin genel ekonomik durumu ve politikalarına dair değerlendirmeleri, Bankanın potansiyel geliştirme projeleri veya reformlar konusundaki değerlendirmelerine bilgi sağlar. Benzer şekilde, Bankanın yapısal ve sektörel reformlar konusundaki tavsiyeleri, IMF tarafından politik tavsiyeler için dikkate alınır. İki kurumun personeli ayrıca ilgili kredi verme programlarında yer alan şartlılık ilkesi konusunda da işbirliği yapar. Banka-Fon işbirliğinin 2007 yılındaki dış incelemesi, iki kurumun birlikte çalışma biçimini daha fazla geliştirmeyi amaçlayan bir Ortak Yönetim Eylem Planı'na (JMAP) yol açtı. Bu plana göre Fon ve Banka ülke ekipleri, makro kritik sektörel sorunları, emek dağılımını ve gelecek yılda her bir kuruluşun yapması gereken işleri belirleyen ülke düzeyindeki çalışma programlarını ele alır. Ayrıca Banka ve Fon, teknik yardım raporlarını da içeren bilgi paylaşımlarını ülke düzeyinde geliştirmiştir.

Destek reformları: Fonun Afrika Bölümü ve Bankanın Afrika Bölgesi ayrıca bir grup ülke ile kamusal mali yönetim, mali sektör ve doğal kaynaklar yönetimi alanlarında büyüme odaklı reformlara yönelik destek koordinasyonunu geliştirme yollarını belirlemek için işbirliği yaptı. Bu çalışma şimdi ülke bazında izlenmektedir. Borç yüklerini azaltma. IMF ve Dünya Bankası, Ağır Borç Yükü Altindaki Yoksul Ülkeler (HIPC) Girişimi ve Çok Yönlü Borç Hafifletme Girişimi (MDRI) ile, borç yükü en ağır olan yoksul ülkelerin dış borç yükünü azaltmak üzere birlikte çalışmaktadır. Amaç, daha fazla borç sorunu oluşturmadan az gelirli ülkelerin ekonomik kalkinma hedeflerine ulaşmalarına yardım etmektir. IMF ve Banka personeli, ortaklaşa olarak, iki kuruluş tarafından geliştirilen Borç Sürdürülebilirlik Çerçevesi (DSF) kapsamında ülkeler için borç sürdürülebilirlik analizleri hazırlamaktadır. Yoksulluğu azaltma. IMF ve Dünya Bankası, 1999 yılında Yoksulluğu Azaltma Stratejisi Belgesi (PRSP) yaklaşımını başlattı; bu, az gelirli ülkelerde yoksulluğu azaltmak için gerekli olan gelişim sonuçlarını, ulusal politikaları ve donör desteğini birbirine bağlamak için ülke tarafından yürütülen bir plandır. PRSP’ler, HIPC Girişimini ve IMF ve Dünya Bankası tarafından imtiyazlı kredilerin temelini oluşturur.

MDG’lerde ilerlemeyi izleme: Fon ve Dünya Bankası, 2004 yılından bu yana BM Binyil Kalkinma Hedeflerine (MDG’leri) ulaşmak için gereken ilerlemeyi değerlendiren Küresel İzleme Raporu (GMR) üzerinde birlikte çalıştı. Raporda ayrıca gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkelerin ve uluslar arası mali kuruluşların MDG’lere ulaşmak için gelişim ortaklığına ve stratejisine nasıl katkıda bulunduğu da değerlendirilmektedir.

Mali istikrarı değerlendirme: IMF ve Dünya Bankası, üye ülkelerin mali sektörlerini esnek ve iyi düzenlenmiş bir duruma getirmek için de işbirliği yapmaktadır. Mali Sektör Değerlendirme Programı (FSAP), ülkenin mali sisteminin güçlü ve zayıf yanlarını belirlemek ve uygun politik yanıtları önermek için 1999 yılında başlatılmıştır.

Daha ayrıntılı bilgiye kurumların web sitelerinden erişilebilir: http://www.imf.org ve www.wordbank.org


Küresel Krizde En Olumsuz Etkilenebilir Konumda Olanların Korunmasına Yardım Etmek Konusunda IMF’nin Rolü
Şu andaki güç ortamda IMF, sosyal yardımı da içerecek şekilde sosyal harcamaları korumakta ve hatta arttırmaktadır. Daha özel olarak IMF, krizin toplumda en çok olumsuz etkilenebilir konumda olanlar üzerindeki etkisini hafifletebilmek için sosyal güvenlik programlarına yönelik harcamaları arttıracak ve bu harcamaların hedeflendirilmesini iyileştirecek önlemler önermektedir. Hem mali açıdan sürdürülebilir ve hem de maliyet etkinliği olacak biçimde sosyal harcamaların IMF-destekli programlarla nasıl korunmaya çalışıldığının bazı örnekleri aşağıya alınmıştır.

Ermenistan
Daha fazla sosyal harcamalar. Program sosyal harcamalarda GSYİH’nın yaklaşık yüzde 0.3’ü oranında artış içermektedir.
Belarusya Sosyal güvenlik ağının güçlendirilmesi. Belarusya’nın GSYİH’sının yaklaşık yüzde 15.5’i oranında yüksek düzeyde sosyal harcamaları vardır. En olumsuz etkilenebilir konumda olanların, azaltılan subvansiyonların ve ekonomik yavaşlamanın etkilerine karşı korumak için 3 ve daha fazla çocuğu olan aileler için mesken yardımı, düşük gelirli aileler için nakit olmayan mesken subvansiyonları ve işsizlik yardımı arttırılacaktır. Hükümet yetkilileri, ekonominin yavaşlamasının ve işsizliğin artmasının yaratabileceği sosyal riskleri azaltma önlemlerini Dünya Bankası ile müzakere etmektedirler.

Burundi
Sosyal güvenlik ağının güçlendirilmesi. Yürürlükteki PRGF [Yoksulluğun Azaltılması ve Büyüme Kolaylığı] düzenlemesi, sosyal güvenlik ağlarının (gıda güvenliği, okul beslendirme programlarının ve tohumların ve gübrelerin küçük iş sahiplerinine dağıtımı) zenginleştirilmesi yolu ile yüksek gıda ve yakıt fiyatlarının fakirler üzerindeki etkisini hafifletmeyi amaçlamaktadır. Bu program, başlangıcında, küresel ekonomik krizden önce gıda ve yakıt fiyatlarındaki şokun etkilerine karşı tasarlanmıştı.

Kosta RİKA
Daha fazla sosyal harcamalar. Maliye politikası, 2009 yılında özel talepteki düşüşün olumsuz etkilerinin üstesinden gelinmesine yöneliktir. Yetkililer, eğitim ve emek-yoğun alt yapı projelerine yönelik harcamaları arttırmak için mümkün olan mevcut mali olanakları kullanmayı planlamaktadırlar. Yetkililer, şartlı nakit transferi programını ve katılımlı olmayan emekli maaşlarını (GSYİH’nın yüzde 1’ini oluşturan toplam transferleri) genişletmektedirler. Sermaye yatırımı GSYİH’nin yüzde 0.8’i oranında, esas olarak alt yapı projeleri için arttırılmaktadır.

Fildişi Kıyısı / El Salvador
Daha fazla sosyal harcamalar. 2009 yılı Mart ayında onaylanan PRGF [Yoksulluğun Azaltılması ve Büyüme Kolaylığı] düzenlemesinin ana hedefi çatışma ortamı sonrasında yoksulluğun azaltılması için mali bir alan yaratmaktı. Bu amaca yönelik olarak, hükümet fakirler üzerinde en çok etkisi olan 32 özel harcama kategorisini tanımladı ve ve fakirler için olan bu tür harcamaları 2008 yılı GSYİH’nın yüzde 6.9’u oranından 2010 yılı GSYİH’nın yüzde 8.3’ü oranına çıkarılmasını güvence altına almaktadır (PRGF-destekli programda yer alan fakirlere yönelik harcama düzeyi için gösterge taban olarak.)
Daha iyi hedeflendirme. Yetkililer elektrik konusunda mesken ile ilişkili olmayan subvansiyonları Mart ayı başlarında kaldırmak suretiyle sosyal harcamaları (GSYİH’nın yüzde 3’üne kadar) arttırmak için mali lanak oluşturmuşlardır. Bu tür tasarruflar, ülkedeki en fakir 100 belediyede Red Solidaria (bir tür nakit transfer programı) kapsamını arttırmak için ve sağlık, eğitim, ve tropikal kasırgalardan doğan zararların telafisi için kullanılabilecektir. Süresi gelen (2009 yılı Temmuz ayı sonu için takvimlenen) program gözden geçirme çalışması sırasında bir IMF ekibi, taşımacılık ve elektrik subvansiyonlarının azaltılması veya kaldırılması suretiyle buradan sağlanacak tasarrufların bir kısmının toplumun en fakir kesimlerinin çok iyi hedeflenmiş önlemlerle yararlandırılmasını araştırmaktadır.

Guatemala
Daha fazla sosyal harcamalar. Sosyal harcamaların GSYİH’nın yüzde 0.6’sı oranında (2008 yılı GSYİH’nın yüzde 4.4’ünden yüzde 5.0’ine) arttırılması öngörülmektedir. Yetkililerin sosyal koruma politikası krizin toplumun en fakir halk kesimi üzerindeki etkilerini telafi etmek için mevcut programları güçlendirmeyi hedef almaktadır. Aşırı yoksulluğa çözüm bulmak için, ağırlık dört gözde hükümet programına yöneltilmiştir. Anahtar nitelikteki bir şartlı nakit transfer programı (Mi familia progresa) 2008 yılında başlatılmıştır ve 500,000 aileyi kapsamak üzere 2009 yılı GSYIH’nın yüzde 0.3’üne ulaşmış olacaktır.
Macaristan Daha iyi hedeflendirme. Mali strateji fakirin korunmasını amaçlamaktadır. Örneğin, en fakir durumdaki sakatlanmışlar için olan yararları arttırırken belirli bir düzeyin üzerinde emekli maaşı alanların emekli maaşlarındaki kısıntıları sınırlandırmakta, sakatlık emekli aaşlarındaki artışları iptal etmekte ve belirli bir düzeyin üzerindeki aile yardımlarını azaltmaktadır. Hükümet mali politikalarını tasarladığı sırada sosyal ortakları ile birlikte çalışmaktadır. Aynı esnada, istihdamı korumak ve iş alanları oluşturmak için ve işsiz halkın ipotek kredi ödemelerini geçici olarak garanti etmek için harcama programları yaratılmıştır.

İZLANDA
Daha fazla sosyal harcamalar. 2009 yılında görüldüğü kadarıyla, otomatik düzenleyiciler birkaç sınır çerçevesinde işletilmektedir. Bunun anlamı, İzlanda’nın yaygın sosyal güvenlik ağı, en çok olumsuz etkilenebilir gruplar için sözkonusu olan darbeyi yumuşatmak konusunda yardımcı olmaktadır. Hükümet, 2009 yılının ikinci yarısında uygulanacak mali ayarlama için gerekli olan bir dizi politika tercihlerini belirleme süreci içerisindedir. Bu sürec sırasında, uzlaşma oluşturulması öncelik oluşturmaktadır.

Latviya
Daha fazla sosyal harcamalar ve daha iyi hedeflendirme. Latviya’nın masraf ayarlaması, sosyal harcamaların ve yatırmların korunması ve ücret kaleminde daha fazla kısıntı yapması açılarından tipik mali tahkimlerden önemli ölçüde farklılık taşımaktadır. Sosyal harcamaların 2008 ve 2009 yılları arasında yüzde 1.5 oranında arttırılması hedeflendiğinden AB/OECD ortalamalarına yakınlaşmaktadır. Buna rağmen, hedeflendirme geliştirilebilir ve sosyal güvenlik ağı harcamaları Avrupa ortalamasının GSYİH’nın yaklaşik yüzde ½’si kadar altındadır. Bunun nedeni büyük ölçüde yerel yönetimler arasında gelir eşitsizlikleri olmasından kaynaklanmaktadır ki bu sorun planlanmış olan yerel yönetim reformu çerçevesinde kısmen ele alınmaktadır. Program sağlık sektörü reformunu ve sosyal yardımlar sisteminin daha iyi hedeflendirilmesini sağlayan ek önlemleri de içermektedir.

Hiç yorum yok:
Write yorum

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.