5 Kasım 2009 Perşembe

Teknik Analiz Teknik Market İndikatörleri

 

Teknik Market İndikatörleri

Günümüzde uygulanan yatırım stratejilerinin bilimsel ve sistematik bir şekilde yürütülmesinin amacı, karı maksimize etmeye çalışılırken diğer yandan da kaybetme riskini minimize etmektir. Hisse senedi, vadeli işlem (future) piyasaları gibi riski diğer yatırım araçlarına göre daha fazla olan piyasalarda geliştirilen analiz yöntemleri ile oynak ve trendi çok belirgin olmayan durumlarda dahi doğru yatırım kararları alınabilir hale gelmiştir.
Bilgisayar teknolojisindeki hem yazılım hem de donanım konusundaki gelişmeler, yayınlanmış faydalı kitaplar ve makaleler bilinçli ve sistematik yatırımcıların piyasayı tanımlamalarını ve doğru zamanda doğru karar verme yeteneğini daha da kolaylaştırmıştır.
Genel olarak bilindiği gibi, hisse senedi piyasasında değerli bilgi ve haberler düzgün bir şekilde yayılmaz, tersine yanlış yönlendiren, test edilmemiş, abartılmış haberler çok hızlı bir şekilde yatırımcının kulağına gelir ve büyük çoğunluğunun yanlış kararlar almasına sebep olur. Piyasa her zaman bizlerden daha erken bir zamanda ve daha doğru olan bilgiye ulaşmakta ve genelde sıradan bir mantığın tersine hareket etmektedir. Bu sebeple duygusal olarak verilen kararlarla karımızı maksimize etmemiz çok zor olacaktır. Disiplinli takip kadar doğru edinilmiş bilgi de büyük önem taşımaktadır.
Başarılı bir analiz için öncelikle geçmişte başarılı metodlar uygulamış olan yatırımcıların tecrübelerinden faydalanmak gerekmektedir. Geçmişe dönük yapılan çalışmalardan çıkarılan en önemli sonuç; piyasanın bazı davranış şekilleri -özellikle de uzun dönemli tepkileri- zaman içerisinde çok büyük değişiklikler göstermediği yönündedir. Gelecekte yaşanacak olaylar geçmişte yaşananlardan çok farklı olsa bile, piyasanın bu olaylara verdiği tepkiler geçmişteki tepkilere benzer tepkilerdir.
Piyasa hareketlerini tanımlamak amacıyla oluşturulmuş olan teknik analiz yöntem ve indikatörleri, hisse senetlerinin geçmişte gördükleri en düşük, en yüksek ve kapanış fiyatı ile işlem hacmi verilerinden faydalanarak gelecekte o hissenin izleyeceği trend hakkında yorumlar yapmayı mümkün kılmıştır.
Hisse senetlerinin fiyat verilerinden yola çıkılarak oluşturulmuş indikatörlerin dışında, piyasayı bir bütün halinde değerlendiren ve piyasadaki değişimleri ölçmemize yarayan "Teknik Market İndikatörleri" oluşturulmuştur. Market İndikatörleri olarak da adlandırılan bu indikatör grubu, birebir hisse senetleri ile değil, piyasanın bütünü ile ilgilenmektedir.
Bir hisse senedine ait olan veriler, onun en düşük, en yüksek ve kapanış fiyatı ile işlem hacmi verileri ile, hisse senedi hakkında yayınlanmış raporlardan meydana gelen kısıtlı sayıda veriden oluşmaktadır. Halbuki bir bütün olarak piyasayı ele aldığımızda, o gün sonunda düşenlerin, yeni yüksek yapanların sayısı, bono ihaleleri ve faiz oranları gibi pek çok göstergenin hisse senedi fiyatlarını etkilediğini görmekteyiz. Görüldüğü gibi Market İndikatörleri, fiyat ve işlem hacminden daha fazla bilgiyi içerdiği için teknik analize bir derinlik katmaktadır.
Market İndikatörlerinin mantığı, pek çok hisse senedinin -eğer kendisi ile ilgili özel bir durum yoksa- piyasanın toplu halde izlediği yönde hareket ettiği varsayımına dayandırılmaktadır. Eğer piyasada bir yükseliş varsa, hisse senetlerinin pek çoğu bu yükseliş trendini izleyecektir. Tersi durumda yani piyasa düşüş trendinde ise pek çok hisse senedi de düşüş gösterecektir. Bu korelasyonu gözönünde bulunduran teknik analistler, -özellikle farklı ülkelerin hisse senetlerini de portföyleri içerisine alan fon yöneticileri- piyasanın genel gidişatını gözönünde bulundurarak yapılan yatırımların daha fazla kar getireceğine ve daha az risk taşıdığına inanmaktadırlar. Örneğin "Top Down Approach" olarak bilinen bir yaklaşım modeline göre, bir ülkenin hisse senedi piyasasına girmek isteyen yatırımcılar, öncelikle sözkonusu piyasanın genel gidişatına bakarlar, ardından sektörel incelemeleri yaptıktan sonra şirket ve hisse senedini değerlendirir ve satınalma kararını verirler. Bu sürecin başlangıcında yani piyasa trendini belirleme aşamasında kullanılan metodlardan biri de Market İndikatörleridir.
Teknik analiz çeşitli yöntemlerle piyasanın duygusal boyutunu inceleyen bir metodlar topluluğudur. Yatırımcıların güven ve beklentilerindeki değişiklikler fiyata yansımakta ve fiyattaki hareketler de trendi oluşturmaktadır. Geçmiş yıllarda piyasanın genel hareketini (trendini) belirlemek amacıyla çok sayıda Market İndikatörü tanımlanmıştır. Bunlar genel olarak üç ana grupta toplanmaktadır: Breadth (Genişlik), Sentiment (Duygu) ve Monetary (Parasal) indikatörler.

Breadth (Genişlik) İndikatörleri

Breadth (genişlik) indikatörü, piyasadaki duygusal hareketleri ölçen indikatörlerden biridir.
Piyasada işlem gören hisse senetlerinden düşenler ve yükselenlerin sayısından hareketle piyasanın güçlü veya zayıf olduğu konusunda fikir vermektedir. Yükselen veya düşen hisse senetlerinin sayısında bir düşüş görülürse bu durumda piyasada bir şüphe uyanmaktadır.
• Advance/Decline (Yükselenler/Düşenler),
• Volume (İşlem Hacmi),
• New High/New Low (Yeni Yükselenler/Yeni Düşenler)
olmak üzere üç gruptan oluşmaktadır.

Advance/Decline (Yükselenler/Düşenler) İndikatörleri
En çok kullanılan Market İndikatörlerinden olan Advance/Decline grubu, günlük veya haftalık olarak yükselen ve düşen hisse senedi sayılarından hareketle piyasanın genişliği hakkında birer gösterge olarak kullanılmaktadır. Eğer yükselen hisse senetlerinin sayısı düşen hisse senetlerinin sayısından fazla ise piyasanın yükseleceği, tersi durumda da yani düşen hisse senetlerinin sayısının yükselen hisse senetleri sayısından fazla olduğu durumlarda da piyasanın düşeceği çıkarımı yapılabilir.
Yükselen ve düşen hisse senedi sayılarından toplam, fark veya oranları alınarak elde edilen rakamlarla grafikler oluşturulmakta ve bu grafiklerle piyasa endeks grafikleri karşılaştırılmak suretiyle genel gidişat hakkında yorumlar yapılabilmektedir. Bir indikatör türünde Market indikatör grafiği ile piyasa endeks grafiğinin yakınsama veya ıraksaması anlamlı olurken, bir diğerinde osilatörler gibi belli bir aralığın alt veya üst sınırlarının aşılması bize genel gidişat hakkında fikir verebilir.

Advance/Decline indikatörlerinin üç alt grubu vardır:

Advance Decline Line (Yükselenler/Düşenler Doğrusal - Kümülatif)
Piyasanın genel endeksi ile karşılaştırma yapılabilmesi amacıyla oluşturulmuş, kümülatif bir piyasa indikatörüdür. Aldığı değerden daha çok izlediği trend anlam taşımaktadır ve bu sebeple de istenildiği zaman hesaplamaya başlanabilir.
Öncelikle işlemlere, kümülatif toplamı negatif değerlere götürmeyecek büyük bir sayı belirlenerek başlanır. Gün sonunda yükselen ve düşen hisse senedi sayısı belirlenir, bunların farkı başta belirlenen sayıya eklenir. Ertesi gün için de yine yükselenler ve düşenlerin farkı alınır, çıkan sonuç bir önceki günün süregelen kümülatif toplamına eklenir. Bu şekilde oluşturulan sayı dizisinin grafiği piyasa endeksleri ile birlikte değerlendirilerek trend hakkında yorumlar yapılır.

Advance/Decline Noncumulative (Kümülatif olmayan Yükselenler/Düşenler)
Her gün için yükselenler ve düşenler belirlenir, yükselenlerin sayısından düşenlerin sayısı çıkarılır. Çıkan sonuç toplam işlem gören hisse senedi sayısına bölünür. Günlük ve haftalık verilerin kullanılabildiği Advance/Decline Noncumulative (Kümülatif Olmayan Yükselenler/Düşenler) indikatöründe çok oynak sonuçlardan kaçınmak için 10 periyodluk basit hareketli ortalama kullanılması tavsiye edilmektedir.
Bu endeksin ardındaki teori, hisse senedi fiyatlarındaki artışın ardından piyasanın güçleneceği veya tersine fiyatlardaki düşüşten sonra piyasanın zayıflayacağı düşüncesidir.

Breadth Advance/Decline (Yükselenler/Düşenlerin Genişliği) İndikatörleri
Yükselen hisse senetlerinin sayısı, yükselen ve düşen hisse sentlerinin sayısının toplamına bölünür. Çıkan sonuçların 10 günlük basit hareketli ortalaması alınır. Yüksek çıkan sonuçlar yükselecek bir piyasanın işareti sayılabilir.
Volume (İşlem Hacmi) İndikatörleri
İşlem Hacmi, yatırımcıların piyasaya yaklaşımlarındaki değişimlerin yoğunluğunu gösteren bir indikatördür. Eğer hisse senetlerinin fiyatları artarken işlem hacminde de bir yoğunluk görülüyorsa, bu olumlu bir gelişme olarak nitelendirilmektedir.
Önemli bir gösterge olan işlem hacmi verilerinden Market İndikatörlerinde de yararlanılmaktadır. Günlük bazda yükselen ve düşen hisse sentlerinin işlem hacmi verilerini kullanarak yapılan hesaplamalar sonucunda genel piyasa trendi hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. İki çeşit işlem hacmi indikatörü vardır.

Cumulative Volume (Kümülatif İşlem Hacmi)
Advance/Decline Line (Doğrusal Yükselenler/Düşenler) gibi Cumulative Volume (Kümülatif İşlem Hacmi) indikatörü de süregelen kümülatif toplamlardan oluşmaktadır. Her günün yükselen hisse senetlerinin işlem hacmi değerinden düşen hisse senetlerinin işlem hacmi değeri çıkarılır (buna net işlem hacmi değeri de denilmektedir), çıkan sonuç bir gün öncenin kümülatif toplam değerine eklenir.
Çıkan sonuçlardan oluşturulan grafik, piyasanın endeksi ile karşılaştırılarak gelişecek trend hakkında yorum yapılmaktadır.

Upside/Downside Ratio (Aşağı/Yukarı Oranı)
Upside/Downside Ratio (Aşağı/Yukarı Oranı), yükselen hisse senetlerinin işlem hacmi değerinin düşen hisse senetlerinin işlem hacmi değerine bölünmesi ile bulunmaktadır. 10 günlük hareketli ortalama kullanıldığı taktirde oynak ve yanıltıcı sonuçlardan kaçınmış oluruz.

New High/New Low (Yeni En Yüksek/Yeni En Düşük) İndikatörü
Gün içerisinde New High (Yeni En Yüksek) veya New Low (Yeni En Düşük) fiyatına ulaşan hisse senetlerinin sayısından yola çıkılarak oluşturulan indikatör grubudur.
Bir hisse senedinin New High (Yeni En Yüksek) veya New Low (Yeni En Düşük) fiyatı gördüğünü söyleyebilmek için 52 haftalık bir dönem içinde mukayese yapılması gerekmektedir. 1930'lu yıllardan 1978 yılına kadar kullanılan zaman aralığı, 2,5 aydan 14,5 aya kadar bir zaman aralığıydı. Yani 1 Ocak ile Mart ortası arasında gerçekleşen bir fiyatın New High (Yeni En Yüksek) ve New Low (Yeni En Düşük) fiyat olarak değerlendirilebilmesi için, bir önceki yılın 1 Ocak gününden fiyatın gerçekleştiği güne kadar geçen zaman içerisinde fiyat karşılaştırması yapılmaktaydı. Mart Ortasından daha sonra gerçekleşen fiyatın New High (Yeni En Yüksek) ve New Low (Yeni En Düşük) olarak değerlendirilebilmesi için kullanılan zaman aralığı ise o yılın 1 Ocak gününden fiyatın gerçekleştiği güne kadar olan zamandı. 1978 yılından itibaren de karşılaştırma yapılan zaman aralığı 52 hafta olarak kabul edilmiştir.
Günlük veya haftalık değerler kullanılarak hesaplanan New High/New Low (Yeni En Yüksek/Yeni En Düşük) indikatörünün iki alt grubu vardır:

High Low Logic (Yüksek/Düşük Mantık) İndikatörü

Her gün new high (yeni en yüksek yapan) ve new low (yeni en düşük yapan) hisse senetlerinin sayısı belirlenir. Bu iki değerden küçük olanı toplam işlem gören hisse senedi sayısına bölünür. Günlük veya haftalık fiyat verileri üzerinden 10 periyodluk basit hareketli ortalama ile hesaplanması tavsiye edilmektedir.
Bu indikatörün ardındaki mantık, bir gün içerisinde çok sayıda hisse senedi yeni en yüksek veya yeni en düşük değeri görebilir; fakat bu durum aynı gün içerisinde gerçekleşmeyecektir. High Low Logic endeksinde yeni yükselen veya yeni düşen hisse senetleri toplam değerinden hangisi küçükse o değer hesaplamada kullanıldığı için, bu indikatörün değeri genelde küçük bir sayı olacaktır.

New High/New Low Ratio (Yeni En Yüksek/Yeni En Düşük Oranı) İndikatörü
New High (Yeni En Yüksek) değeri gören hisse senetlerinin sayısı, New Low (Yeni En Düşük) değeri gören hisse senetlerinin sayısına bölünür. Günlük veya haftalık fiyat verileri üzerinden 10 periyodluk basit hareketli ortalama ile hesaplanması tavsiye edilmektedir.
Bir hisse senedinin New High (Yeni En Yüksek) veya New Low (Yeni En Düşük) fiyatı gördüğünü söyleyebilmek için 52 haftalık bir dönem içinde mukayese yapılması gerekmektedir. 1930'lu yıllardan 1978 yılına kadar kullanılan zaman aralığı, 2,5 aydan 14,5 aya kadar bir zaman aralığıydı yani 1 Ocak ile Mart ortası arasında gerçekleşen bir fiyatın New High (Yeni En Yüksek) ve New Low (Yeni En Düşük) fiyat olarak değerlendirilebilmesi için, bir önceki yılın 1 Ocak gününden fiyatın gerçekleştiği güne kadar geçen zaman içerisinde fiyat karşılaştırması yapılmaktaydı. Mart Ortasından daha sonra gerçekleşen fiyatın New High (Yeni En Yüksek) ve New Low (Yeni En Düşük) olarak değerlendirilebilmesi için kullanılan zaman aralığı ise o yılın 1 Ocak gününden fiyatın gerçekleştiği güne kadar olan zamandı. 1978 yılından itibaren de karşılaştırma yapılan zaman aralığı 52 hafta olarak kabul edilmiştir.

Sentiment (Duygusal) İndikatörler

Sentiment İndikatörleri yatırımcıların umut ve fikirleri üzerine kurulmuş indikatör grubudur. Hisse senedini tek başına ele aldığımızda, bu hisse senedi hakkında yatırımcının beklentisini yansıtan sadece fiyat bilgisidir. Halbuki piyasayı bir bütün olarak ele aldığımızda küçük yatırımcının alım-satım miktarları ve tercihleri, yatırım uzmanlarının tavsiyeleri gibi bir çok gösterge bize fikir vermektedir.
Teknik analistler Sentiment (Duygusal) İndikatörleri "Ters İndikatörler" olarak da adlandırmaktadırlar; çünkü uzmanlara göre bireysel yatırımcıların beklentisi piyasanın yükseleceği yönünde ise büyük ihtimalle bunun tersi gerçekleşecektir. Benzer şekilde küçük yatırımcı piyasanın düşmesini bekliyorsa uzmanlar yükseliş beklentisi içine girerler.

Sentiment (Duygusal) İndikatörleri dört grupta inceleyebiliriz:


Advisory Sentiment (Öneri) Endeksi
Zıt düşünce endeksi olarak da bilinen Advisory Sentiment (Öneri) endeksi yüksek miktarda hisse senedi alım-satımlarını dikkate alan bir indikatördür. Kurumsal yatırımcıların alım-satım eğilimlerini inceleyerek, uzmanların piyasa hakkındaki beklentilerini göstermektedir.

Hisse senedi piyasası ile ilgili 100 kadar yorum yazısı dikkatle okunup, yükseliş ve düşüş beklentisi içerisinde olanlar ayrılır, genel eğilim hangi trend hareketini öneriyorsa piyasanın bunun tersine bir gidişat sergileyeceği çıkarımı yapılır.
Genel kanıya göre, uzman yatırımcılar piyasanın önemli dönüş noktalarında genelde yanlış kararlar vermektedirler. Eğer uzman yatırımcılar yükseliş beklentisinde ise hisse senedi fiyatlarında düşüş görülecektir. Tersi durumda ise yani uzman yatırımcılar önemli bir dönüş noktasında düşüş beklentisinde ise muhtemelen hisse senedi fiyatları yükselecektir.

Haftalık veriler üzerinden 4 periyodluk basit hareketli ortalama uygulaması tavsiye edilmektedir.

Odd Lot Balance (Düşük Adet Denge) Endeksi
Odd Lot (Düşük Adet), sayısı 100 adetten daha az olan alım-satım miktarları için kullanılan bir tanımdır. 100'den az miktarda yapılan satım işlemleri sayısını, yine 100'den az miktarda yapılan alım işlemleri sayısına bölerek bulunan Odd Lot Balance (Düşük Adet Denge) endeksi, duygusal bir piyasa endeksidir.
Küçük yatırımcıların genelde düşük miktarda alım-satım yaptıkları gerçeği ve piyasanın dönüş noktalarında genelde yanlış kararlar verdikleri düşüncesinden hareketle oluşturulmuş bir Market İndikatörüdür. Günlük veriler üzerinden 10 periyodluk basit hareketli ortalama kullanılırsa aşırı oynak verilerin önüne geçilmiş olur.

Put/Call Ratio (Put/Call Oranı) İndikatörü
Ülkemizde henüz uygulaması olmayan fakat Avrupa ve Amerika borsalarında gerçekleşen Opsiyon (Option) işlemlerinden türetilmiş bir indikatördür. Gün içerisinde yapılan tüm Put Optionlarının toplam işlem hacmini yine gün içerisinde yapılan tüm Call Optionlarının toplam işlem hacmine bölünmesi ile bulunmaktadır.

Specialist Short Ratio (Uzmanların Açığa Satış Oranı)
Amerika piyasasında uzman yetkisini almış olan kişiler, kanunen belirlenmiş çerçeveler içerisinde ellerinde olmayan hisse senetlerini eğer fiyatta düşüş beklentileri varsa açığa satıp, daha sonraki günlerde bu hisse senedini geri alabilmektedirler. Yüksek fiyata satıp düşük fiyata tekrar geri alarak aradaki fark kadar gelir elde ederler. New York Borsası'nda her hafta bu uzman yetkili kişilerin alım-satım miktarlarını da ayrı olarak belirtmek üzere açığa satış işlem miktarları açıklanmaktadır. Uzmanların kararlarının bireysel yatırımcılara göre daha doğru olduğu varsayımından hareketle, uzman yatırımcıların yaptıkları toplam açığa satış işlem sayısını toplam gerçekleşen açığa satış işlem sayısına bölerek Specialist Short Ratio (Uzmanların Açığa Satış Oranı) bulunmaktadır. Düşük çıkan sonuçlar yükselişi işaret etmektedir.

Monetary (Parasal) İndikatörler
Monetary (Parasal) İndikatörler, faiz oranları ile hisse senedi piyasası arasındaki ters ilişki üzerine oluşturulmuştur. Yatırımcılar paralarını kendilerine en fazla getiri verecek olan finansal araçlara yatıracaklardır. Eğer faiz oranlarında bir düşüş olursa devlet tahvili, hazine bonosu, fonlar gibi faiz oranlarına bağlı olan enstrümanların getirilerinde de düşüş görülecek, böylece hisse senedi piyasası daha karlı duruma gelecektir.

Üç çeşit parasal gösterge vardır:

Fed Funds-Discount Rate Spread (İnterbank Gecelik Faiz Oranı-İskonto Oranı Makası) Endeksi
İskonto Oranı'nın, başka bir deyişle Merkez Bankasına borçlanma faiz oranı ile İnterbank faiz oranı arasındaki fark (makas) pozitif ise yani İnterbank faiz oranı İskonto Oranından (Merkez Bankası'na borçlanma oranından) yüksek ise, İskonto oranı muhtemelen yükselecektir. Diğer yandan makas negatif ise yani İnterbank faiz oranı Merkez Bankası'na borçlanma oranından düşük ise, İskonto Oranı'nın kesintiye uğrayacağı söylenebilir.
İskonto oranındaki yükselme, yani Merkez Bankası'na borçlanma maliyeti yükseldikçe hisse senedi fiyatlarında bir düşüş beklenebilir, bundan dolayı makastaki pozitif büyüme düşüş trendini işaret etmektedir. Benzer şekilde İskonto oranında düşüş gerçekleşirse yani makasta negatif genişleme görülürse hisse senedi fiyatlarında bir yükseliş olacağı söylenebilir.

Three Steps and a Stumble (Üç adım ve bir sapma) İndikatörü
Bu indikatör, hisse senedi piyasasındaki düşüş hareketlerini tahmin etmede oldukça başarılı sonuçlar veren bir indikatördür.

Merkez Bankası, İskonto oranı, ihtiyati karşılık oranı veya bankaların rezerv karşılık oranlarından herhangi birini üç kez ardarda arttıracak olursa, hisse senedi fiyatlarında önce bir sapma, ardından da bir düşüş görülecektir.

Two Tumbles and a Jump (İki düşüş ve bir sıçrama) İndikatörü
Merkez Bankası, İskonto oranı, ihtiyati karşılık oranı veya bankaların rezerv karşılık oranlarından herhangi birini iki kez ardarda düşürecek olursa, hisse senedi fiyatlarında yükseliş görüleceği söylenebilir.

Teknik Analistler çalışmalarında genelde Market İndikatörlerden birkaç tanesini bir model haline getirip kullanmaktadırlar. Oluşturulan modelde, herbir indikatöre eşit ağırlık verilebileceği gibi, ayrı ayrı test ettikten sonra piyasa içinde en güvenilir sonuçları verenlere daha fazla ağırlık veren bir model de oluşturulabilir.
Yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız Market İndikatörleri, Amerika piyasası için geliştirilmiş ve genelde bu piyasadaki işleyiş tarzı, sermaye piyasası araçları ve ekonomik göstergeler üzerine inşa edilmiş bir modeller topluluğudur. Bu indikatörler içerisinde Türkiye Sermaye Piyasaları için de anlamlı sonuçlar verenler belirlenip, piyasamız için uygulanarak genel trend hakkında fikir sahibi olunabilir. Bu çalışmamızın ardından Market İndikatörlerini Türkiye Piyasasına uyarlayarak, bazı indikatörleri daha detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Hiç yorum yok:
Write yorum

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.