1 Eylül 2010 Çarşamba

Türkiye'de Yönetim Sorunları

 

Türkiye'de Yönetim Sorunları

İnfomag dergisinde Sezai Saraç tarafından yazılan konuyu paylaşalım. Çünkü Türkiye şirketleri bakımından önemli sorun oluşturuyor.

Anka Danışmanlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yasan'a göre Türkiye'de patronlar ve personel gayet iyi durumda; sorun yöneticilerde.

Şirketlere ve kamu kuruluşlarına danışmanlık hizmeti veren Anka Danışmanlık Grubu son yıllardaki başarılı projeleri ve araştırmalarıyla dikkat çekiyor. Anka Danışmanlık, klasik bir danışmanlık hizmetinden ziyade bunu kendi kültürümüzle harmanlayarak ve yurtdışından aldığımız birçok kavramı da kendi dilimize çevirerek gerçek anlamını kazandıran bir yapıya sahip. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yasan insan kaynakları kavramına da kök bir çalışma olarak bakıyor ve yönetimde organizasyonel örgütlenme üzerine çalıştıklarını ve insan kaynaklarının da burada ana girdilerden bir tanesi olduğunu belirtiyor. Yasan, “Bir firma gelip de bizim insan kaynakları bölümümüzü kur dediğinde bundan dolayı bu firmanın asıl problemi bilmediğine karar veriyoruz” diyor.

Sistem Ve İnsan İki Ana Unsur
Ayhan Yasan’a göre bir firma insan kaynaklarını kurduğu zaman yapı çalışır zannediyor. Oysa bir şirketin yönetimi iki bileşenden oluşuyor: Sistem ve insan…
Burada sistem iş yapış biçimini ve yönetim usulünü ifade ediyor. Bir işin planlanması, nasıl başlayacağı ve nasıl yürütüleceği, denetimi ve yürütmede emir komutanın nasıl ilerleyeceği sistemin temel unsurlarını oluşturuyor.

Anka, birlikte çalıştığı şirketlerin öncelikle amacını sorgulayarak işe başlıyor. Yasan, bunu belirlediklerinde o şirketin sorunlarının üçte birini çözdüklerini dile getiriyor. Yasan söze şöyle başlanıyor: “Kâr amaçlı şirket olmaz” İlk başta şaşırtıcı gelen bu yargının ardından aslında tüm şirketlerin başka bir amacı olduğunu öğreniyoruz. Amaç doğru olarak belirlendikten sonra organizasyon içindeki insanlara bu amaca katılıp katılmadıkları soruluyor. Yasan, “Çünkü organizasyonlarda gönüllülük esası vardır. Bir kişinin bir teşkilatta çalışması onun iradesi ile ilgili bir şeydir” diyor ve ekliyor: “Bu anlamda hiç kimse, ben bu teşkilatta çalışıyorum ama kurallarını ve amaçlarını kabul etmiyorum diyemez.” Yasan’a göre kâr etmek ise zaten tartışılan bir şey değildir. Kâr, amaç için gerekli kaynağı üretmek anlamına gelir.
Anka Danışmanlık daha sonra firma analizlerine başlıyor. Onun bulunduğu çevre içindeki konumu ve ekosistemi analiz ediliyor. Yasan burada zaten bir işletmenin ne yapacağını bilmek kadar ne yapmayacağını bilmesinin de çok önemli olduğunu vurguluyor. “Eğer amacını bilmiyorsa şirket bir sürü işle doldurur kendi. Varlık nedenini ortaya koyduğunuzda ise zaten bir sürü şey kendiliğinden dökülüyor” diyor Yasan.

Üçüncü aşamada şirketin nereye varmak istediği soruluyor. Buradan o şirketin gelecekte kendini nerede görmek istediği konusunda somut ve gerçekçi bilgiler elde ediliyor. Bundan sonra ise planlama kısmı geliyor. İşletmede yapılan sayısız iş analizleri sonucunda teşkilat yapısının nasıl olması gerektiği konusunda şirkete bilgi veriliyor. Teşkilat yapısıyla birlikte de bu teşkilatta görev alacak insanların nitelikleri belirleniyor. Yasan, “Özellikle yöneticiler için teknik yeterlilikten ziyade baskı altında karar verebilmek, yorgunluğa dayanıklı olmak ve zor anlarda karar verebilecek dirayete sahip olmak çok önemlidir” diyor.

infomag - aylık iş ve ekonomi dergisi

Hiç yorum yok:
Write yorum

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.