TÜRKİYE: TL’deki zayıflık devam ederken, yeni haftada TCMB’nin iletişim politikası kritik olacak.
Olumsuz küresel haber akışı ve enflasyon görünümündeki kötüleşmeye karşın politika tepkisinin görece sınırlı kalması sonucunda TL geride kalan hafta boyunca rakip ülke para birimlerinden negatif ayrıştı ve Dolar/TL Cuma günü 3,84 ile Ocak’tan beri en yüksek seviyesine, Euro/TL ise 4,50 ile yeni rekoruna ulaştı. Yeni haftada ise kâr realizasyonu isteği artmış olsa da, haber akışına bağlı olarak volatilitenin artması bekleniyor. Bu nedenle Ekim ayı enflasyon rakamları ve TCMB’nin Enflasyon Raporu’nda vereceği mesajlar oldukça önemli olacak. TCMB beklentilere paralel olarak politika duruşunu değiştirmezken, karbon kopya tarzı bir açıklama ile son dönemde TL’deki değer kaybı nedeniyle biraz daha vurgulamakla birlikte- sıkı duruşun sürdürüleceğini yineledi. Getiri eğrisinde son bir aydır yaşanan belirgin yükseliş ve risk primlerindeki kötüleşme, TCMB’yi faiz indirimine değil bilakis faiz artırımına zorluyor. Ancak TL’de ilave yüklü bir değer kaybı olmadıkça, TCMB’nin mevcut politika duruşunu koruması bekleniyor.
Bu durum TL’yi; küresel çapta faizlerin seyrine, enflasyona ve politik haber akışına daha kırılgan hale getiriyor. Mevcut koşullar altında TCMB’nin ortalama fonlama faizini değiştirmeden, daha konvansiyonel politikaya geçişini sağlayacak teknik ayarlamanın oldukça faydalı bir politika aracı olacağı düşünülmekle beraber, henüz böyle bir sinyal dahi vermeyeceği ve enflasyonun hız keseceği vurgusunu ön plana çıkararak kredibilite kazanmaya çalışacağı tahmin ediliyor.
Finansal koşullardaki iyimserlik ve ihracat pazarlarındaki görece güçlü talep koşulları sayesinde Türkiye ekonomisinin %5’in üzerinde büyümesine rağmen, konut sektöründeki zayıflığın sürmesi dikkat çekiyor. Ağustos’ta konut fiyatlarındaki yıllık artış oranı %11,3 ile 2011 sonundan beri en düşük seviyeye gerilerken, başta TOKİ’nin olmak üzere sektördeki yoğun kampanyalar ile son verilere göre konut satışlarında dalgalı ancak çift haneli büyüme devam ediyor.
TÜRKİYE: Ekim ayı enflasyon rakamlarındaki bozulmanın boyutu ve fiyatlamaları etkilemese bile S&P’nin olası not indirimi de risk primleri açısından yakından izlenecek
Mevcut koşullar altında önümüzdeki aylarda satışlardaki artışın hız keserek 2018 genelinde düşük tek hanede kalması, fiyatlardaki yavaşlamanın ise artan maliyetlere
rağmen bir müddet daha devam etmesi bekleniyor. Ekonomik görünüm açısından kritik göstergelerin arasında yer alan konut sektöründeki bu kırılgan görünümü, konut kredisi getirilerindeki seyir ve ilave teşvikler/kampanyalar belirleyecek.
Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre, Ekim’de imalat sanayinde kapasite kullanım oranı %79,7 ile son dokuz yılın, reel kesim güven endeksi de ihracat siparişlerindeki canlanma ile yaklaşık altı yılın en yükseğine ulaştı. Detaylar dış talebin gücünü koruduğuna işaret etse de, iç talebe dayalı sektörlerde ikircikli bir görünüm ön plana çıkıyor. Yeni haftada TL cinsi varlıklar, Enflasyon Raporu’nda verilecek mesajlar ve Ekim enflasyonunun yanı sıra küresel getirilerin seyrine paralel olarak volatil bir seyir izleyebilir. ABD Hazine Bakanı’nın hafta sonu yaptığı açıklama ile, yeni haftaya TL’de bir miktar düzeltme ile başlanıyor. Son dönemde emtia fiyatlarındaki yükseliş ve TL’deki değer kaybı nedeniyle TCMB’nin enflasyon tahminini yukarı çekmesi beklense de, bunun yan etkilerini dengeleyecek mesajlar vereceği düşünülüyor. Fiyatlamalarda önemli bir etkiye yol açmasa bile, yeni haftanın son günü ise S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi yüksek olasılıklı bir risk gibi görünüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder